Diyanet İşleri Meali
ARAF SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
88. Kavminden büyüklük taslayan önderler kesimi şöyle dediler: "Ey Şuayb! Ya seni ve seninle beraber inananları kesinlikle şehrimizden çıkaracağız veya mutlaka dinimize döneceksiniz!" Şuayb dedi ki: "İstemesek de mi?"
89. "Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah hakkında yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikçe sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir! Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Ey rabbimiz! Kavmimizle bizim aramızda adaletli hükmünü ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın."
Şuayb peygamber (a.s) ve ona inanlar kavminin bütün baskısına rağmen dinlerinden dönmemiş. Tıpkı bizim peygamberimiz (a.s) ve ona inanlar gibi. Bu insanların dinlerinden dönmelerinin bir ihtimali var; o da Allah'ın bu insanların kalbinde kafirlik inancını yaratması. Ayette Şuayb peygamberin söylediği bu ama ilgili fiil "dileme" diye tercüme edildiği için anlaşılamıyor. Allah isteseydi, emretseydi Şuayb peygamber ve yanındakilerin imanı değişirdi, kafir olurlardı.
Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Bu ayetin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
ARAF SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
89. Allah bizi, sizin dini yaşama biçiminizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek, Allah’a karşı tam bir yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah istemedikçe artık ona dönmemiz olacak şey değildir[*]. Rabbimizin bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Biz Allah’a güvenip dayandık. Rabbimiz! Bizimle halkımızın arasını hakka uygun bir biçimde aç. Ayırmayı en iyi yapan sensin!”
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
89. “Allah bizi sizin dinizinden kurtardıktan sonra biz yine ona dönecek olursak, gerçekten Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Allah’ın (icbârf olarak) dilemesi hariç (ki, o da olmaz), sizin dininize geri dönmemiz, bizim için olacak şey değildir. Bizim Rabb’imiz bilgisiyle her şeyi (bizim halimizi de, sizin halinizi de) kaplamıştır. Biz, yalnız Allah’a tevekkül ettik (dayandık). Ey Rabb’imiz! Sen bizimle halkımız arasında hak ile hükmet (bizi onlara karşı muzaffer eyle)! Zaten Sen, hükmedenlerin en hayırlısısın.”
Bayraktar Bayraklı
89. “Allah, bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer tekrar ona dönersek, Allah hakkında yalan söylemiş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikten sonra, sizin dininize dönmemiz bizim için olur şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah`a dayanırız. Ey Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasındaki işi gerçekle açığa çıkar. Muhakkak ki sen gerçekleri açığa çıkaranların en üstünüsün!”
Diyanet İşleri
89. "Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah hakkında yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikçe sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir! Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Ey rabbimiz! Kavmimizle bizim aramızda adaletli hükmünü ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın."
Diyanet Vakfı
89. Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemiş başka, yoksa ona geri dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.
Edip Yüksel
89. "ALLAH bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra ona dönersek ALLAH’a yalan yakıştırmış oluruz. Efendimiz ALLAH dilemedikçe ona tekrar dönmemiz söz konusu olamaz. Efendimiz her şeyi bilgisiyle kuşatmıştır. Biz yalnız ALLAH’a güvendik. Bizimle halkımızın arasını hak ile aç ey Efendimiz. Sen açığa çıkaranların en hayırlısısın.
Elmalılı Hamdi Yazır
89. (Andolsun ki), Allah bizi ondan (kâfirlikten) kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek, Allah’a karşı iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi hali müstesna geri dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet. Çünkü sen hükmedenlerin en hayırlısısın.
Hakkı Yılmaz
88-89. Toplumundan büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: “Ey Şu‘ayb! Ya seni ve seninle beraber inananları kentimizden kesinlikle çıkarırız, ya da bizim dinimize/ yaşam tarzımıza dönersiniz!” Şu‘ayb, dedi ki: “İstemesek de mi! Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize/yaşam tarzınıza dönersek, kesinlikle Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi dışında ona geri dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimiz bilgisi ile her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a güvenip dayandık.” –Ey Rabbimiz! Bizimle toplumumuz arasında hak ile hükmet. Çünkü Sen hükmedenlerin en hayırlısısın!–
Hasan Basri Çantay
89. «(Öyle amma) Allah bizi ondan kurtardıkdan sonra yine sizin dîninize dönersek Allaha karşı muhakkak yalan düşmüş, iftira etmişizdir (demekdir). Ona dönmemiz bizim için olacak şey değildir, eğer ki Rabbimiz olan Allah dileye. Rabbimizin ilmi her şey’i kaplamışdır. Biz ancak Allaha güvenib dayandık. Ey Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasında Sen hak olanı hükmet. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın».
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
89. “(Sonra bilin ki) Allah bizi, (vahiyle o batıl dininize inanmaktan) kurtardıktan sonra, eğer sizin dininize dönersek, Allah hakkında yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi dışında o (sizinki)ne dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz ancak Allah’a güvendik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında hak olan ne ise ona hükmet, sen hükmedenlerin en hayırlısısın.”
Hayrat Vakfı Meali
89. `Allah bizi ondan kurtardıktan sonra eğer (tekrar) sizin dîninize dönersek, şübhesiz ki Allah`a karşı, yalan iftirâ etmiş oluruz! Hem Rabbimiz olan Allah`ın dilemesi müstesnâ, ona dönmemiz bizim için olacak şey değildir! Rabbimiz, herşeyi ilmen kuşatmıştır (bizim hâlimizi de bilir). Ancak Allah`a tevekkül ettik. Rabbimiz! Bizimle kavmimizin arasını hak ile aç (hüküm ver); çünki sen (en müşkil şeyleri dahi) açanların(hüküm verenlerin) en hayırlısısın!`
Hüseyin Atay
89. "Hani, Allah, bizi dininizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönecek olsak, Allaha karşı kesin yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah'ın dilemesi bir yana, dininize dönmek bize yaraşmaz. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Yalnız Allah’a güveniriz. Ey Rabbimiz! Bizim ile ulusumuz arasını gerçekten açıklığa kavuştur. Sen açıklığa çıkaranların en iyisi- sin” dedi.
İhsan Eliaçık
89. "Doğrusu Allah bizi uzak tutmuşken, kalkıp sizin yolunuza girersek Allah'a karşı yalan söylemiş oluruz. Rabbimiz Allah'ın müstahak görmesi başka, ama yolunuza girmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimizin bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah'a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle halkımız arasında gerçek neyse ortaya çıkar. Gerçeği ortaya en iyi sen çıkarırsın."
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
89. Allâh bizi (sizin) o (sapık yolu)n(uz)dan kurtardıktan sonra sizin dininize dönecek olursak, gerçekten Allâh’a karşı büyük bir yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz olan Allâh (hak dinden dönüp, rüsvay olmamızı) dilemedikçe bizim için o (sizin gibi kâfirlerin yolu)na geçiş (, yakışan bir şey) olamaz. Rabbimiz her şeyi ilim yönünden kuşatmıştır. Biz(i şerlilerden kurtarıp, iman üzere sâbit kılması hususunda) ancak Allâh’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimizin arasında hak (ve adâlet) ile hüküm ver (bizi galip kılarak, kimin haklı, kimin haksız olduğu hususunda) bizimle kavmimizin arasını hak ile aç. Hüküm verenlerin (ger çekleri) açığa çıkaranların hayırlısı ancak Sensin! (Çünkü hiçbir hükmünde zulüm söz konusu olmadığı gibi, mükemmel ilmine ve gücüne hiçbir noksanlık yol bulamaz!)”
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
88-89. Şuayb'ın kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: "Ey Şuayb! Andolsun, ya kesinlikle bizim dinimize dönersiniz ya da mutlaka seni ve seninle birlikte inananları memleketimizden çıkarırız." Şuayb, "İstemesek de mi?" dedi. "Allah bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer ona dönersek mutlaka Allah'a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah'ın dilemesi olmadıkça sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimiz her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Biz yalnız Allah'a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında gerçekle hükmet. Çünkü sen hükmedenlerin en hayırlısısın."
Mehmet Akif Ersoy
89. Allah bir kere bizleri ondan kurtarmışken yine sizin dininize dönersek Allah'a karşı ne büyük bir iftirada bulunmuş oluruz! Allah, O bizim Rabbimiz dilemedikçe bizim için ona dönmek yok. Rabbimizin ilmi herşeyi kuşatmış, bizler ancak O'na dayanmaktayız. Yâ Rabbe'l-âlemîn! Kavmimizle bizim aramızda hak ile hükmet ki, Sen hâkimlerin en âdilisin!"
Mehmet Okuyan
89. Allah bizi o (yanlış inanış)tan kurtardıktan sonra sizin dininize dönersek Allah’a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi hariç, ona (Medyenlilerin dinine) dönmemiz mümkün değildir.Rabbimiz ilim bakımından her şeyi kapsamıştır. Biz yalnızca Allah’a güvendik! Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmü sen ver! Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın.”
Mustafa İslamoğlu
89. Hem Allah bizi ondan kurtardıktan sonra kalkıp sizin inanç sisteminize dönecek olursak, uydurduğumuz yalanı Allah`a isnat etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece inancınıza dönmemiz asla mümkün değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır (ve) biz Allah`a güvenmişizdir: Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasındaki engelleri kaldır! Çünkü Sen, engel kaldıranların en hayırlısısın!"
Mustafa Öztürk
89. Şuayb, "Peki, ya sizin dininize dönmeyi istemiyorsak; [bizi zorla mı dininize döndüreceksiniz?!]" diye karşılık verdi ve ekledi: "Allah bizi sizin o batıl/asılsız dininizden kurtarmışken şimdi biz kalkıp tekrar o dine dönersek, yalan ve uydurmaya dayalı inanç ve iddialarını Allah'a isnat eden iftiracılar durumuna düşeriz Rabbimiz Allah dilemedikçe [-ki asla dilemez-] sizin dininize dönmemiz mümkün değildir. Rabbimiz sınırsız ilmiyle her şeyi kuşatmıştır .Biz yalnız Allah'a güvenmişiz Rabbimiz! Sen bizimle şu kafir halkımız arasında gereken hükmü ver. Çünkü sen en doğru zamanda en doğru hükmü verirsin. "
Ömer Nasuh Bilmen
89. Eğer Allah Teâlâ bizi ondan kurtardıktan sonra sizin milletinize dönersek muhakkak Allah’a karşı yalan yere iftira etmiş oluruz. Bizim için onda dönmek olamaz. Meğer ki, Rabbim olan Allah Teâlâ dileyecek olsun. Rabbimiz her şeyi ilmen muhîttir. Allah Teâlâa tevekkül etmişizdir. «Ey Rabbimiz! Bizim aramızla kavmimizin arasını hak ile feth et, ve Sen fatih olanların hayırlısısın.»
Sadık Türkmen
89. (o zaman) Allah’a karşı yalan uydurup iftira etmiş oluruz; Allah bizi ondan kurtardıktan sonra yolunuza dönersek eğer! Ona dönmemiz bizim için olur şey değildir; Rabbimiz Allah dilerse (aklımızı alırsa) başka! Rabbimiz ilimce herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah’a güvendik. Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasını hak ile/adalet ile aç. (Adalet ile) hüküm verip açanların en hayırlısı Sensin!"
Süleyman Ateş
89. Allâh, bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer tekrar ona dönersek, Allâh’ın üzerine yalan atmış oluruz. Rabbimiz Allâh, dilemedikten sonra o(sizin dediğiniz di)ne dönmemiz, bizim için olur şey değildir. Rabbimiz, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Biz Allah’a dayanmışız. (Ey) Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasın(daki iş)i gerçekle aç(ığa çıkar). Muhakkak ki sen (gerçekleri) aç(ığa çıkar)anlanın en iyisisin!"
Süleymaniye Vakfı
89. Allah bizi, sizin dini yaşama biçiminizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek, Allah’a karşı tam bir yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah istemedikçe artık ona dönmemiz olacak şey değildir. Rabbimizin bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Biz Allah’a güvenip dayandık. Rabbimiz! Bizimle halkımızın arasını hakka uygun bir biçimde aç. Ayırmayı en iyi yapan sensin!”
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
89. Allah bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek Allah'a yalan yere iftira atmış oluruz. Bizim sizin dininize geriye dönmemiz asla mümkün olacak birşey değildir. Bunda da ancak Rabbimiz olan Allah'ın yardımıyla sabit kalırız. Rabbimizin bilgisi her şeyi kapsamına almıştır. Biz sırf Allah'a dayanırız. 'Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında Sen hak ile hüküm ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın."
Yaşar Nuri Öztürk
89. "Allah bizi, milletimizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek yalan düzüp Allah’a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice herşeyi kuşatmıştır. Allah’a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın."