Ayetler

Bakara 253. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

BAKARA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

252. İşte bunlar sana gerçek olarak okumakta olduğumuz Allah’ın âyetleridir ve sen şüphesiz Allah’ın elçilerinden birisin.

253. O peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. içlerinden bir kısmıyla konuşmuş, bir kısmını da derecelerle yükseltmiştir. Meryem oğlu Îsâ’ya açık deliller verdik ve onu Rûhulkudüs’le destekledik. Allah dileseydi elçilerin ardından gelen insanlar, kendilerine bunca açık delil geldikten sonra birbirine düşüp savaşmazlardı; lâkin farklı yollara yöneldiler. Bu sebeple kimileri iman etmiş, kimileri de inkâr etmişlerdir. Allah dileseydi aralarında savaşmazlardı fakat Allah dilediğini yapar.

İnsanlar Bu Tercümeler Yüzünden Deist Oluyor

Allah dileseymiş insanlar, kendilerine bunca açık delil geldikten sonra birbirine düşüp savaşmazlarmış. Bu ayetler Allah'ı bilgisayar oyunu oynayan bir çocuk gibi tanıtıyor. Allah dileseymiş insanlar savaşmazmış ama savaşmalarına ses çıkarmamış, milyonlarca insan savaşıp bir birini öldürmüş. Bilgisayar oyunları da böyle değil mi? Meallerdeki bu tercümeler insanları deist yapıyor.

Allah Tercihi İnsanlara Bırakmıştır

Bakara 253. ayette hem yurīdu=( يُرِيدُ ) yani irade etme fiili hem de dileme diye çevrilen fiil ( شاء ) = Şâe fiili var. Bu iki fiili de "dileme" diye çeviriyorlar. Ayetin sonundaki ifade "Allah irade ettiğini yapar" olmalı. Allah iman etme veya kafir olma seçimini insanlara bırakmış. Burada tercih tamamen insanların. Bu ayette iki grup insanın kendilerine peygamberle delil gelmiş olmasına rağmen savaştıklarını söylüyor. Tercih insanların olduğu için savaştılar. Ayette "Allah dileseydi savaşmazlardı" ifadesinin doğrusu Allah tercihi insanlara bırakmasaydı savaşmazlardı. Çünkü Allah tercihi bize bırakmasaydı, kendisi yapsaydı hepimizin mümin olmasını tercih ederdi ve kimse inanç yüzünden savaşmazdı. Süleymaniye Vakfı'nın bu ayetin tefsirinde şöyle bir ifade var; Yaptığı imtihan gereği Allah, insanların tercihlerine karışmadığı için birbirleriyle çatışmalarına izin vermektedir. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

BAKARA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

253. İşte elçiler! Onlardan kimini kimine üstün kıldık. Allah kimiyle konuştu, kimini birkaç basamak yükseltti. Meryem’in oğlu İsa’ya da açık belgeler verdi ve onu Kutsal Ruh ile destekledi. Allah, tercihi (insanlara bırakmayıp) kendi yapsaydı, sonrakiler o açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşamazlardı. Ama ayrılığa düştüler; kimi inanıp güvendi, kimi âyetleri görmezlikten geldi (ve kâfir oldu). Tercihi Allah yapsaydı birbirleriyle savaşmazlardı ama Allah dilediğini yapar[1*].

[1*] Burada Allah’ın iradesi ile meşieti arasındaki fark gösterilmiştir. Allah’ın iradesi, bir şeyin olmasını istemesi, meşieti ise iradenin arkasından “ol” emrini vermesidir.”Bir şeyin olmasını irade ettiğinde yaptığı tek şey ‘Ol!’ demesidir sonra o şey oluşur.” (Yasin 36/82) “Ol” emrini vermemişse iradesi gerçekleşmeyebilir. “Allah, her şeyi size açık açık göstermeyi, sizi sizden öncekilerin de gittiği doğru yollara yönlendirmeyi ve tevbenizi kabul etmeyi irade eder. Allah bilir, doğru kararlar verir. Allah, tevbenizi kabul etmeyi irade eder. Arzularının peşine takılanlar ise büyük bir sapıklığa düşmenizi irade ederler.” (Nisa 4/26-27)

Allah insanları imtihan ettiği için O’nun imtihanla ilgili iradesi, kulun da aynı şeyi irade edip yapması ile meşiete dönüşür. “Siz nereye gidiyorsunuz? Kur’ân, herkes için doğru bilgidir (zikirdir). İçinizden doğruluğu meşiet edenler için. Sizin bir şeyi meşietinizin tek yolu, varlıkların Rabbi (Sahibi) olan Allah’ın da o şeyi meşiet etmesidir.” (Tekvîr 81/26-29)

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    253. İşte Biz, bu peygamberlerin kimini kimine üstün kıldık. Onlardan, kimiyle Allah konuşmuş; kimisini de derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya da açık mucizeler verdik ve onu Rahu’l Kudüs (Cebrâil) ile destekledik. Eğer Allah, (icbârf olarak) dilemiş olsaydı,span> o peygamberlerden sonra gelenler de, kendilerine bunca açık deliller geldikten sonra birbirlerine savaşmazlardı. Ancak onlar yine de birbirleriyle ihtilafa düştüler. Böylece onlardan kimi iman etti; kimi de inkâr etti. Yine Allah (icbârf olarak) dileseydi, onlar birbirleriyle savaşmazlardı. Ancak Allah dilediğini yapar.

  2. Bayraktar Bayraklı

    253. O peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmıyla konuşmuş, bazılarını derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa`ya da mucizeler verdik ve onu Rûhulkudüs/Cebrail ile güçlendirdik. Allah dileseydi, o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de bazıları iman etti, bazıları da inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşamazlardı; lâkin Allah dilediğini yapar.

  3. Diyanet İşleri

    253. O peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. içlerinden bir kısmıyla konuşmuş, bir kısmını da derecelerle yükseltmiştir. Meryem oğlu Îsâ’ya açık deliller verdik ve onu Rûhulkudüs’le destekledik. Allah dileseydi elçilerin ardından gelen insanlar, kendilerine bunca açık delil geldikten sonra birbirine düşüp savaşmazlardı; lâkin farklı yollara yöneldiler. Bu sebeple kimileri iman etmiş, kimileri de inkâr etmişlerdir. Allah dileseydi aralarında savaşmazlardı fakat Allah dilediğini yapar.

  4. Diyanet Vakfı

    253. O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya açık mucizeler verdik ve onu Rûhu’l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lâkin Allah dilediğini yapar.

  5. Edip Yüksel

    253. O elçilerin bazısına diğerlerinden daha fazla lütufta bulunduk.Örneğin, kimileriyle ALLAH konuştu, kimilerini de derecelerle yükseltti. Meryem oğlu İsa’ya apaçık deliller verdik ve onu Kutsal Ruh ile destekledik. ALLAH dileseydi, onların ardından gelenler kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirleriyle kavga etmezlerdi. Fakat anlaşmazlığa düştüler. Kimisi onayladı, kimisi inkâr etti. ALLAH dileseydi birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat, ALLAH dilediğini yapar.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    253. O işaret olunan resuller yok mu, biz onların bazısını, bazısından üstün kıldık. İçlerinden kimi var ki Allah, kendisiyle konuştu, bazısını da derecelerle daha yükseklere çıkardı. Biz Meryem oğlu İsa’ya da o delilleri verdik ve kendisini Rûhu’l- Kudüs (Cebrail) ile kuvvetlendirdik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasındaki ümmetler, kendilerine o deliller geldikten sonra birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat ihtilâfa düştüler, kimi iman etti, kimi inkâr etti. Yine Allah dileseydi, birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.

  7. Hakkı Yılmaz

    253. İşte elçiler; Biz onların bazısını bazısı üzerine fazlalıklı kıldık. Onlardan bir kısmı Allah’ın tek taraflı olarak söz söylediği/ yaraladıkça yaraladığı, çok sıkıntı çektirdiği ve bazısının derecelerini fazlalıklı kıldığı kimselerdir. Ve Meryem oğlu Îsâ’ya açık kanıtlar verdik ve o’nu Allah’ın vahyi ile güçlendirdik. Ve eğer Allah dileseydi onların ardından gelenler, açık mesajlar kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Velâkin ayrılığa düştüler de onlardan bazısı iman etti, bazısı küfretti; Allah’ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetti. Ve eğer Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Velâkin, Allah dilediğini yapar.

  8. Hasan Basri Çantay

    253. (Bu sûrede zikredilen) o peygamberler (yok mu?) biz onların kimine kiminden üstün meziyyetler verdik. Allah onlardan biri ile söyleşmiş, birini de birçok derecelerle yükseltmişdir. Meryem’in oğlu İsa’ya o beyyineleri (açık âyetleri, burhanları, mu’cizeleri) biz verdik ve onu Ruhul kuds (Cebrâîl) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi onların arkasındaki (ümmet) ler, kendilerine o apaçık bürhanlar geldikten sonra, birbirini öldürmez (ler) di. Fakat ihtilâfa düşdüler. Binnetîce onlardan kimi îman etdi, kimi küfre sapdı. Eğer Allah dileseydi birbirini öldürmezlerdi. Şu var ki Allah ne dilerse yapar.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    253. İşte, peygamberlerin bir kısmını, (verdiğimiz özelliklerle) diğerlerine üstün kıldık. Allah onlardan kimiyle (perde arkasından vasıtasız) konuştu, kimini de derecelerle yükseltti. Meryemoğlu İsa’ya açık mucize (ve belge)ler verdik ve onu Rûhu’l-Kuds (Cebrail) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi (onları iradelerine bırakmasaydı), onlardan sonraki (ümmet)ler, kendilerine apaçık mucize (ve delil)ler geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat onlar ihtilafa düştüler; onlardan kimi iman etti, kimi de küfre saptı. Yine Allah dileseydi (onları iradelerine bırakmasaydı) birbirlerini öldürmezlerdi. Lâkin Allah dilediğini mutlaka yapar (Onları iradelerine bırakmayı dilemiştir).

  10. Hayrat Vakfı Meali

    253. İşte bu peygamberler ki, (biz) onların bazısını bazısına üstün kıldık. İçlerinden kimi var ki, Allah (onunla bizzat) konuşmuş, bazılarını da derecelerle yükseltmiştir. Meryemoğlu Îsâ’ya ise apaçık deliller (mu‘cizeler) verdik ve onu Rûhü’l-Kudüs (Cebrâîl) ile takviye ettik. Hâlbuki Allah dileseydi, onlardan sonrakiler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi; fakat (kullarını hayra ve şerre kābil kılarak, irâdelerinde serbest bıraktığı için) ihtilâfa düştüler. Bunun üzerine onlardan bir kısmı îmân etti, bir kısmı da inkâr etti. Hâlbuki Allah dileseydi (onlar aslâ) birbirlerini öldürmezlerdi; fakat Allah, dilediğini yapar.

  11. Hüseyin Atay

    253. îşte, biz bu elçilerin kimine, kiminden artık olarak iyilikte bulunduk. Allah, içlerinden kimi ile konuştu ve kimini de derecelerle yükseltti. Meryemoğlu İsa'ya açık belgeler verdik ve onu kutsal ruhla destekledik. Allah dileseydi, açık belgeler kendilerine geldikten sonra peygamberlerinin ardından birbirlerini öldürmezlerdi. Ancak anlaşamadılar. Onlardan kimi inandı ve kimi inkâr etti. Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Doğrusu, Allah dilediğini yapar.

  12. İhsan Eliaçık

    253. Biz elçilerin bazılarına diğerlerinden daha fazla meziyetler bahşettik. İçlerinden kimiyle Allah bizzat konuşmuş, kimini de üst derecelere yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya apaçık sözlü deliller verdik ve onu tertemiz bir ruh ile destekledik. Eğer Allah lâyık görseydi, onlardan sonra gelen toplumlar, o apaçık deliller kendilerine geldikten sonra birbirleriyle çatışıp durmazlardı. Fakat ihtilâfa düştüler. Neticede onlardan bir kısmı iman etti, kimi de inkâra saptı. Allah lâyık görseydi birbirleriyle çatışmazlardı. Çünkü Allah, lâyık gördüğü ne ise onu yapar.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    253. İşte bunlar o peygamberlerdir ki; Biz onların bir kısmını diğer bir kısım üzerine faziletli kılmışızdır. İçlerinden; Allâh’ın (kendisiyle) konuşmuş olduğu (Musa (Aleyhisselâm) gibi) bir zat vardır. Onlardan birini de üstün derecelere yükseltmiştir (ki o Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`dir. Zira bütün âlemlere gönderilme, Kur’ân gibi ebedî bir mûcizeye mazhar kılınma ve Mi’rac’da Allâh-u Te’âlâ’nın cemâlini görme gibi meziyetler, peygamberler arasında sadece kendisine verilmiştir)! O (ölüleri diriltme, körü ve alacalıyı iyileştirme gibi) çok açık delilleri Meryem oğlu Îsâ’ya Biz verdik ve o mukaddes ruh(a sahip olan Cibrîl) ile onu destekledik. Eğer Allâh (bütün insanların hidâyette birleşmesini) dileseydi o (peygamber ola)nlardan sonraki kimseler, (ayrılık ve sapıklığa düşmelerine engel olacak) o açık delillerin kendilerine gelişinin ardından birbirleriyle savaşmazdı. Velâkin (Allâh’ın dilemesiyle) ihtilâfa düştüler. Neticede onlardan kimi (peygamberlerin dinine uymaya muvaffak kılınıp) iman etmiştir, onlardan kimi de (hak dine inanmaktan yüz çevirerek) kâfir olmuştur. Şâyet Allâh (onların savaşmamalarını) dilemiş olsaydı birbirleriyle savaşmazlardı. Velâkin Allâh dilediğini yapar. (Böylece istediğini fazl u keremiyle hayra muvaffak eder, dilediğini de adâletiyle hidâyetten mahrum eder. Tabi ki O’nun dilemesi, zorlayıcı bir unsur olmayıp, kulun dilemesine bağlıdır.)

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    253. İşte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, Allah'ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryemoğlu İsa'ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah dilediğini yapar.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    253. işte o peygamberlerden kimini bizler diğerinin üzerine geçirdik; içlerinden Allah'ın kelâm-ı sübhânîsine muhatap olanı var, ötekilerden birçok mertebe daha yükselmişi var. Meryem'in oğlu Isa'ya da açık mucizeler verdikten başka kendisini Ruhu'l-Kudüs ile teyid ettik. Eğer Allah isteseydi bunların arkasındaki ümmetler kendilerine gelen o açık mucizelerden sonra birbirlerinin kanma girmezlerdi. Lâkin aralarında ihtilâfa düştüler, içlerinden bir takımı iman ettiği halde yine içlerinden bir takımı inkâra saptı. Eğer Allah isteseydi bunlar birbirlerinin kanma girmezlerdi; lâkin Allahu Zülcelâl dilediğini işler.

  16. Mehmet Okuyan

    253. İşte şu elçilerin bir kısmını bir kısmına (farklı oldukları noktalarda) üstün kılmıştık. Allah onlardan bir kısmına konuşmuş, bazılarını da derecelerini yükseltmiştir. (Nitekim) Meryem oğlu İsa’ya da apaçık deliller vermiş ve onu Kutsal Ruh (Cebrail) ile desteklemiştik. Allah dileseydi (Allah’ın dileğine uysalardı) onlardan sonra gelen milletler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ayrılığa düştüler; içlerinden kimi iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi (Allah’ın dileğine uysalardı) onlar savaşmazlardı fakat (her şekilde) Allah dilediğini yapar.

  17. Mustafa İslamoğlu

    253. Söz konusu elçilerden her birine diğerinden farklı meziyetler bahşettik. Onlardan kimisiyle Allah konuşmuş, kimisini de yüce mertebelere çıkarmıştır. Meryem oğlu İsa`ya da hakikatin apaçık belgelerini verdik ve onu mukaddes ruh ile destekledik. Eğer Allah dileseydi, onların ardından gelenler, kendilerine hakikatin apaçık belgeleri geldikten sonra birbirlerinin kanına girmezlerdi. Ne ki onlar ihtilafa düştüler; onlardan kimi inandı, kimi de inkar etti. Eğer Allah dileseydi birbirlerinin kanına girmezlerdi, fakat Allah dilediğini yapar.

  18. Mustafa Öztürk

    253. İşte onlar bizim gönderdiğimiz peygamberlerdir. Biz onlara birbirlerinden farklı özellikler verdik. Nitekim Allah kimi peygamberle bizzat konuştu, kimi peygambere de yüksek manevi mertebeler bahşetti. Biz, Meryem oğlu İsa'ya mucizeler verdik ve onu Rühu'l-Kudüs'le [Cebrail) destekledik. Allah dileseydi o peygamberlerin ümmetleri kendilerine onca ayet ve mucize gelmesine rağmen birbirleriyle kanlı bıçaklı olmazlardı. Fakat onlar bölünüp parçalandılar; bir kısmı iman etti, bir kısmı inkarcılığı yeğledi. Evet, Allah dileseydi onlar birbirleriyle savaşıp kan dökmezlerdi. Ne var ki Allah [hikmetinin mucibince) dilediği şeyi yapar.

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    253. O resûller yok mu, Biz onların bazılarını bazıları üzerine tafdil ettik. Onlardan kimi vardır ki, Allah Teâlâ onunla mükâlemede bulunmuştur. Bazılarına da yüksek dereceler vermiştir. Meryem’in oğlu İsa’ya da beyyineler verdik ve onu Rûhu’lKudüs ile teyid eyledik. Eğer Allah Teâlâ dileseydi onlardan sonrakiler, kendilerine o beyyineler geldikten sonra birbirini öldürüp durmazlardı. Fakat ihtilâfa düştüler, artık onlardan kimi imân etti ve onlardan kimi de kâfir oldu ve eğer Allah Teâlâ dilemiş olsaydı mukatelede bulunmazlardı ve lâkin Hak Teâlâ neyi irâde ederse onu yapar.

  20. Sadık Türkmen

    253. Işte peygamberler! Biz, onlardan birine diğerinden farklı imkanlar verdik. İçlerinden, Allah’ın konuştukları da vardır. Bir kısmını da farklı kabiliyette yarattık. Meryem oğlu İsa’ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhu’lKudüs (Cebrail) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi (hür irade vermeseydi), bunların arkasından gelen(millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkâr edenler de. Yine Allah dileseydi (hür, özgür bırakmasaydı), birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah dilediğini yapar.

  21. Süleyman Ateş

    253. İşte o elçilerden kimini kiminden üstün kıldık. Allâh onlardan kimine konuştu, kimini de derecelerle yükseltti. Meryem oğlu Îsâ’ya da açık deliller verdik ve onu Ruh’ül-Kudüs ile destekledik. Allâh dileseydi onların arkasından gelen milletler, kendilerine açık deliller gelmiş olduktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat anlaşmazlığa düştüler, onlardan kimi inandı, kimi de inkâr etti. Allâh dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allâh dilediğini yapar.

  22. Süleymaniye Vakfı

    253. İşte elçiler! Onlardan kimini kimine üstün kıldık. Allah kimiyle konuştu, kimini birkaç basamak yükseltti. Meryem’in oğlu İsa’ya da açık belgeler verdi ve onu Kutsal Ruh ile destekledi. Allah, tercihi (insanlara bırakmayıp) kendi yapsaydı, sonrakiler o açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşamazlardı. Ama ayrılığa düştüler; kimi inanıp güvendi, kimi âyetleri görmezlikten geldi (ve kâfir oldu). Tercihi Allah yapsaydı birbirleriyle savaşmazlardı ama Allah dilediğini yapar

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    253. Söz konusu elçilerden her birine diğerinden farklı meziyetler bahşettik. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da yüce mertebelere çıkarmıştır. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Rûhu'l-Kudüs (cebrail) ile güçlendirdik. Şayet imtihan için serbest bırak masaydık onlardan sonrakiler o açık deliller geldikten sonra birbiriyle savaşmazlardı. Ama ayrılığa düştüler kimi iman etti kimi kafir oldu. Yine Allah imtihan için serbest bırakmasaydı birbirleriyle savaşamazlardı. Ne varki Allah dilediğini yapar.

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    253. İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün kılmışızdır. Allah, onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulkudüs’le güçlendirdik. Allah dileseydi, onların ardından gelenler, açık-seçik mesajlar kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Ancak tartışmaya girdiler de içlerinden bazısı iman etti, bazısı küfre saptı. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ne var ki, Allah dilediğini yapıyor.