Diyanet İşleri Meali
ENAM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
106.Rabbinden sana vahyolunana uy. O’ndan başka tanrı yoktur. Müşriklerden yüz çevir.
107. Allah dileseydi onlar ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onların vekili de değilsin.
Allah hiç kimseyi zorla iman ettirip ya da zorla sapıklığa sevk etmez. Allah bizleri özgür iradeyle yaratmış. Bakara 256. ayetten bunu görebiliyoruz; Dinde zorlama olamaz; doğrular ile yanlış kurgular iyice ayrılmıştır. Kim taşkınlık edenleri (tağutları) tanımaz da Allah'a güvenirse, kopması imkânsız en sağlam kulpa yapışmış olur. Her şeyi dinleyen ve bilen Allah’tır. Allah iman ile küfür tercihini bize bırakmasaydı, tercihi Kendisi yapsaydı bütün insanları hidayet üzere birleştirirdi ama tercihi bize bıraktığı için insanlar kafirliği veya imanı seçebiliyor.
Bu ayetlerde dileme diye çevrilen şae fiilin anlamı Hicri üçüncü asırdan sonra değiştirilmiş. Şâe شاء fiili insanlar için kullanıldığında bir şeyi tercih edip, elde etmek için gereken çalışmayı yapmak anlamındadır. Hiç bir insan hedeflediği amaca dileyerek, isteyerek ulaşamaz ancak gerekli çalışmaları yaparak ulaşabilir. Şâe fiili Allah için kullanıldığında ise gerekenin olması için emir vermektir. Bakara 117. ayet şöyle; Gökleri ve yeri, örneksiz yaratan O’dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi onun için sadece “Oluş!” der, o şey oluşur. Enam 107. ayetin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
ENAM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
106. Rabbinden sana vahiy edilen ne ise sen ona uy. O'ndan başka ilah yoktur. Müşriklere aldırma!
107. Tercihi Allah yapsa onlar şirke düşmezlerdi[*]. Seni onların koruyucusu yapmadık. Sen onların vekili /savunucusu da değilsin.
[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. İnsanın var etmesi, “gerekeni yapması”, Allah’ın var etmesi de “o şeyi yaratmasıdır” (Müfredât). İmtihanla ilgili konularda ilk kararı insan verir. Çünkü Allah, herkesin yola gelmesini ister (Nisa 4/26) ama sadece “doğruya yöneleni kendine yöneltir” (Ra’d 13/27).
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
107. Eğer Allah (icbârf olarak) dileseydi, onlar da Allah’a ortak koşmazlardı. Biz, seni onlar üzerine bir bekçi de kılmadık (ki, onları cezalandırasın). Sen onlara vekil de değilsin (ki, onların işlerini sen göresin).
Bayraktar Bayraklı
107. Allah dileseydi, onlar ortak koşamazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onların vekili de değilsin.
Diyanet İşleri
107. Allah dileseydi onlar ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onların vekili de değilsin.
Diyanet Vakfı
107. Allah dileseydi, onlar ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onların vekili de değilsin
Edip Yüksel
107. ALLAH isteseydi ortak koşamazlardı. Seni onların üzerine bekçi yapmadık. Onların avukatı da değilsin.
Elmalılı Hamdi Yazır
107. Allah dileseydi, ortak koşmazlardı. Biz, seni onlar üzerine bekçi yapmadık, sen onlara vekil de değilsin!
Hakkı Yılmaz
107. Eğer Allah dileseydi (yani iradelerinde serbest bırakmasaydı) müşrik olmazlardı. Seni onların üzerine bir gözcü de yapmadık, sen onların üzerine (koruyucu) bir vekil de değilsin.
Hasan Basri Çantay
107. Eğer Allah dileseydi onlar (böyle Allaha) ortak katmazlardı. Biz seni onların başına bir gözcü yapmadık. Sen onların üzerine bir vekîl de değilsin.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
107. Eğer Allah dileseydi (yani iradelerinde serbest bırakmasaydı) müşrik olmazlardı. Seni onların üzerine bir gözcü de yapmadık, sen onların üzerine (koruyucu) bir vekil de değilsin.
Hayrat Vakfı Meali
107. Hâlbuki (kullarını irâdelerinde serbest bırakan) Allah (îmân etmelerini)dileseydi, (aslâ) şirk koşmazlardı. Hem (biz) seni onların üzerine muhâfız yapmadık. Sen onların üzerine vekîl de değilsin!
Hüseyin Atay
107. Allah dileseydi, O na ortak koşmazlardı. Seni on- lara gözcü yapmadık. Sen onların koruyucusu da değilsin.
İhsan Eliaçık
107. Allah layık görseydi, Allah'a ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik, sen onların yaptığından sorumlu da değilsin.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
107. (Kullar kendilerine verilen irade ve kudreti hidâyet yönünde kullanacak olsalardı elbette) Allâh (onu bilirdi, bu durumda da onların imanını dilerdi, böylece O) dileseydi (tabî ki) onlar (Allâh’ın bu yöndeki irade sine rağmen) ortak koşamazlardı. Ama (O kimin şirki seçtiğini bildiyse, imtihan hikmetine binaen onların müşrik olmalarını diledi. Artık sen kimsenin şirke düş mesinden sorumlu değilsin, zira) Biz seni onlar üzeri ne bir bekçi olarak göndermedik (ki, onların amellerini gözleyip suçlarından sorumlu olasın)! Sen onlar üzerine asla bir vekil de değilsin (ki, yapmaları gereken vazifeleri onların yerine sen yapasın)!
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
107. Allah dileseydi ortak koşmazlardı. Biz seni onların başına bir bekçi yapmadık. Sen onlara vekil (onlardan sorumlu) da değilsin.
Mehmet Akif Ersoy
107. Allah dileseydi, O na ortak koşmazlardı. Seni onlara gözcü yapmadık. Sen onların koruyucusu da değilsin.
Mehmet Okuyan
107. Allah dileseydi, onlar (Allah’a) ortak koşamazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onlar üzerinde asla vekil (güven kaynağı) da değilsin.
Mustafa İslamoğlu
107. Eğer Allah (aksini) dileseydi, onlar (Allah`a rağmen) şirk koşamazlardı. Ne Biz seni onlara muhafız yaptık, ne de sen onları korumakla yükümlüsün.
Mustafa Öztürk
107. Unutma ki] Allah dileseydi onlar şirk koşmaz, putlara tanrılık yakıştırmazlardı. Biz seni onların başına [zorla inandırmak için] bekçi dikmedik. Sen onların inanç tercihlerinden, yapıp ettiklerinden sorumlu değilsin.
Ömer Nasuh Bilmen
107. Ve eğer Allah Teâlâdilese idi onlar şirke düşmezlerdi. Ve seni onların üzerine bir muhafız kılmadık, ve sen onların üzerine bir vekil değilsin.
Sadık Türkmen
107. Eğer Allah dileseydi; onlar(a seçme özgürlüğü vermeseydi) ortak koşamazlardı. Biz seni onların üzerine muhafız/bekçi kılmadık. Ve sen onlar üzerine bir vekil/gözetleyici de değilsin.
Süleyman Ateş
107. Allâh isteseydi, ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bekçi yapmadık, sen onlara vekil de değilsin!
Süleymaniye Vakfı
107. Tercihi Allah yapsa onlar şirke düşmezlerdi. Seni onların koruyucusu yapmadık. Sen onların vekili /savunucusu da değilsin.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
107. Allah zorlayıcı (cebri) bir düzen koysaydı, onlar ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onların vekili de değilsin.
Yaşar Nuri Öztürk
107. Allah dileseydi, şirke batmazlardı. Biz seni onlar üzerine bekçi yapmadık. Sen onlara vekil de değilsin.