Diyanet Vakfı Meali
FURKAN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
51. Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
52. Öyle ise kâfirlere itaat etme, onlara karşı bu Kur’an’la büyük bir mücadele ver.
Ayette memleket diye tercüme edilen kelime ḳaryetin ( قَرْيَةٍ ) Müfessirler bu kelimeyi genelde ülke, kent, kasaba diye çok geniş kapsamlı kullanıyorlar. Bunu kasaba, belde gibi küçük bir yerleşim birimi kabul etmek daha doğru. Kur'an'dan görüyoruz ki Allah pek çok ülkeye, topluma peygamber göndermiş; Nuh, Ad, Hud, Semud kavimleri gibi. 51. ayette bahsedilen daha küçük yerleşim birimlerine peygamber gönderilmemiş olması, Allah'ın böyle dilemesiyle keyfî bir tercih midir? Şae fiilinin anlamı yanlış bilindiği için böyle tercümeler oluyor. Allah'ın her işi bir ölçüye, plana göredir. Bunu ayetlerde çok açık görüyoruz. Burada bizim dikkat etmemiz gerek şey, Allah böyle bir düzen kurmuş; en küçük köy kasabaya değil de toplumlara, ülkelere peygamberler göndermiş. Allah'ın tercihi böyle olmuş. Bu, küçük kasabalarda yaşayanların Allah'ın davetini duymayacağı, duymadığı anlamına gelmiyor. Peygamberler büyük yerleşim merkezlerinde ayetleri tebliğ ettiler, dini anlattılar, anlatılanlar insanlar tarafından en küçük kasabaya kadar ulaştırıldı. Ayrıya buralardan peygamber seçmeye gerek kalmamıştır. Bugün de ayetler dünyanın dört bir yanına ulaştırılmış durumda. En evrimci ateistler bile ahiretten haberdar. İnanmasalar da bir gün Allah'ın bu evreni sonlandıracağını yeni bir dünya kuracağını ve insanları yeniden dirilteceğini duydu. Ayetin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
FURKAN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
51. Gerek görseydik (her yerleşim yerinden bir uyarıcı çıkarırdık
52. Sen kâfirlere /ayetleri görmezlikte direnenlere boyun eğme; onlara karşı bununla (Kur’ân ile) tüm gücünü kullanarak cihad et /elinden geleni yap[*].
[*] Cihad (جهاد), düşmanın, şeytanın veya arzuların baskısına karşı Allah’ın emrine uymak için verilen her türlü mücadeledir (Müfredat). Allah yolunda savaş, cihadın çok önemli bir parçasıdır.
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
51. Biz dilemiş olsaydık, mutlaka her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik. (Fakat Muhammed’in şanının yüceliğini ve diğer peygamberlerden üstünlüğünü, mesajının cihan şümul olduğunu göstermek için bu vazifeyi yalnız ona verdik.)
Bayraktar Bayraklı
51. Biz, her ülkeye bir uyarıcı göndermeyi diledik.
Diyanet İşleri
51. Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
Diyanet Vakfı
51. (Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Edip Yüksel
51. Dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır
51. (Habibim!) Şayet dileseydik elbette her köye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Hakkı Yılmaz
51. Şâyet dileseydik Biz elbette her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Hasan Basri Çantay
51. Eğer dileseydik muhakkak ki her kasabaya (fenalıkların aakıbetinden) korkutucu birer (peygamber) gönderirdik.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
51. Eğer dileseydik her kasabaya bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Hayrat Vakfı Meali
51. Hâlbuki dileseydik, elbette her şehre (âkıbetlerinden haber veren) bir korkutucu(peygamber) gönderirdik.
Hüseyin Atay
51. Dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik.
İhsan Eliaçık
51. Eğer lâyık görseydik elbette her köyden bir uyarıcı çıkarırdık.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
51. Dileseydik, elbette her bir karyede bir uyarıcı (peygamber) gönder(ip senin yükünü hafiflet)irdik. (Lâkin Biz seni bütün insanlığa bir rasûl olarak gön derdik ki, bu ağır yükü tek başına taşıyasın da, sana hazırlamış olduğumuz tüm fazîletleri hak edesin!)
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
51. Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
Mehmet Okuyan
51. Dileseydik elbette her şehre bir uyarıcı gönderirdik.
Mustafa İslamoğlu
51. Hem eğer tercih etmiş olsaydık, (geçmişte olduğu gibi) elbette her topluma (ayrı) bir uyarıcı gönderirdik.
Mustafa Öztürk
51. [Ey Peygamber!] Biz dileseydik [geçmiş devirlerde olduğu gibi] her beldeye ayrı bir peygamber gönderirdik.
Ömer Nasuh Bilmen
51. Ve eğer dilemiş olsa idik elbette her karyeye de bir korkutucu gönderirdik.
Sadık Türkmen
51. Eğer dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Süleyman Ateş
51. Eğer biz dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Süleymaniye Vakfı
51. Gerek görseydik (her yerleşim yerinden bir uyarıcı çıkarırdık
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
51. (Resûlüm!) Şayet gerek görseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Yaşar Nuri Öztürk
51. Eğer dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.