Diyanet İşleri Meali
FURKAN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
55. Onlar, Allah’ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.
56. Biz, seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
57. De ki: “Ben buna karşılık sizden dileyen kimsenin, Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum.”
Ayetlerde genelde "O'nu bırakıp" "Allah'tan başka" "Allah'ın dışında" diye çevrilen (مِنْ دُونِ اللَّهِ ) Min Dûnillâh ifadesi, Allah ile kulun arasına yaşayan veya ölmüş bir insanın, meleklerin, ruhların vs alınması demektir. Eğer Allah'tan değil de bu kişilerden, meleklerden, ruhlardan yardım istersen bu şirk olur. Kur'an'daki şirkin tanımı bu; Doğrudan Allah'tan istemiyor da rütbesi yüksek olduğuna inandığı bir evliyayı yardıma çağırarak istiyor. Askeriyedeki ast üst ilişkisine benzetebiliriz. Allah'ın astından, yani Allah'ın altında ama kendisinden üstün olduğuna inandığı birini/birine çağrıda bulunmak, yardım istemek Allah'ın tevbe etmeden ölünmesi durumunda affetmeyeceğini söylediği tek günahtır. Bu ayetleri "O'nu bırakıp" "Allah'tan başka" "Allah'ın dışında" diye tercüme edince müslümanlar ayetin muhatabı olmadığını düşünüyor. Halbuki en başta Müslümanlar muhatap bu ayetlere.
İnsanlar elde etmek istedikleri her şey için çaba göstermek zorunda olduğunu gayet iyi bilir. Buna iman da dahildir. Bir insan iman etmek, Allah'ın yolunda yürümek istiyorsa bu uğurda üzerine düşenleri yapmak zorundadır. Mesela düzgün tercüme edilmiş bir meal okumak, anlamaya çalışmak gibi. Tercüme hatalarını düşünmezsek, düzgün tercüme edilmiş bir meal okuyan herkes bu Kitap'ın Allah'tan geldiğini anlar. Zaten Allah insanı bu fıtrat üzere yaratmıştır. Bundan sonra Allah, iman edip ibadetlere başlayanların imanlarını onaylar, daha da fazla hidayet verir. Allah düzgün tercüme edilmiş bir meal okuyup yaşam tarzını değiştirmek istemeyen insanları ise tercih ettiği sapıklıkla beraber bırakır. Allah herkesin doğru yolda olmasını istiyor; Allah, her şeyi size açık açık göstermeyi, sizi sizden öncekilerin de gittiği doğru yollara yönlendirmeyi ve tevbenizi kabul etmeyi irade eder. Allah bilir, doğru kararlar verir. (Nisa 26) Allah herkesin doğru yolda olmasını istiyor ama dediğim gibi hidayet için çalışan gayret gösterenleri doğru yola yönlendiriyor. Biz, birbirini açıklayan âyetler indirdik. Allah, yapması gerekeni yapanı doğru bir yola yöneltir. (Nur 46) Eğer Allah insanları özgür iradeyle seçim hakkı tanımasaydı, iman için yapılması gerekeni Allah yapsaydı, bir emir verirdi herkes mümin olurdu ama o zaman da imtihanın anlamı kalmazdı. Peygamberler insanlardan üzerine düşeni yapıp, şirkten uzak durup Allah yolunda yürüyenler olmalarını istedi. Üstteki ayetlerde dileme diye evrilen fiil şâe = شاء fiili. Bu fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yaptı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
FURKAN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
55. Kendilerine bir faydası olmayan, zarar da vermeyen birini Allah ile aralarına koyup kulluk ediyorlar. Kâfir, Rabbine karşı başkasına destek olur.
56. Biz seni, sadece müjdeci ve uyarıcı olasın diye elçi gönderdik.
57. De ki: “Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, sadece Rabbinin yolunu tercih edenler olmanızı istiyorum.”
[2*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. İnsanın bir şeyi var etmesi, gerekeni yapması ile olur” (Müfredât).
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Şirk ayetlerinin nasıl katledildiğini, Ahkaf Suresi 4-5-6. ayetlerini ne hale getirdiklerini yazdığım bu sayfadan okuyabilirsin. Ahkaf Suresi 4-5-6. Ayetlerin Katledilmesi
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
55. 0 kâfirler ise, Allah’tan başka da, kendilerine ne yarar, ne de zarar veremeyen varlıklara tapıyorlar. Zaten kâfir, Rabb’ine karşı (şeytana) hep yardımcı olmuştur.
57. De ki: “Ben buna (İlâhf mesajı tebliğe) karşılık herhangi bir ücret istemiyorum; ancak Rabb’ine doğru bir yol tutmak isteyen kimseler olmanızı istiyorum.”
Bayraktar Bayraklı
55. Böyle iken, Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk ediyorlar. Zaten kâfir, Rabbine sırtını dönen kişidir.
57. De ki: “Bunun için, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı isteyen kimseler olmanız dışında herhangi bir karşılık istemiyorum.”
Diyanet İşleri
55. Onlar, Allah’ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.
57. De ki: “Ben buna karşılık sizden dileyen kimsenin, Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum.”
Diyanet Vakfı
55. (Böyle iken inkârcılar) Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı da Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır.
57. De ki: Buna karşılık, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler (olmanız) dışında herhangi bir ücret istemiyorum.
Edip Yüksel
55. ALLAH'ın yanısıra kendilerine ne yarar ve ne de zarar veremiyenlere de kulluk ediyorlar. İnkarcı kimse Rabbine karşı çıkandır.
57. De ki, "Ben görevime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Sadece, Rabbine ulaşacak yolu arayanlar olmanızı istiyorum."
Elmalılı Hamdi Yazır
55. (Böyle iken inkârcılar) Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda, ne zarar veremeyen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı olan kimse Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır.
57. De ki: "Ben, buna karşı sizden bir ücret değil, ancak Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler (olmanızı) istiyorum."
Hakkı Yılmaz (Kısmen Doğru)
55. Onlar da Allah’ın astlarından kendisine yarar sağlamayan ve zarar vermeyen şeylere tapıyorlar. Ve o kâfir; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kişi, Rabbinin aleyhine arka çıkandır/kullarını saptırmak için çalışandır
57. De ki: “Ben, buna karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Sadece ve sadece Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler istiyorum.”
Hasan Basri Çantay
55. (Böyle iken kâfirler) Allâhı bırakırlar da kendilerine ne fâide, ne zarar yapmayacak olan şeylere taparlar. Kâfir, Rabbinin aleyhine (şeytana) yardımcıdır.
57. De ki: «Ben bu (teblîğıma) karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Ancak Rabbine (doğru) bir yol tutmayı dileyen adamlar (istiyorum).
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
55. (Böyle iken) Allah’ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verecek şeylere kulluk ederler. Zaten kâfir(ler), Rabbine karşı (O’nun düşmanlarına) arka çıkar.
57. De ki: “Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, ancak Rabbine doğru bir yol tutmak isteyen kimse(ler olmanızı) istiyorum.”
Hayrat Vakfı Meali
55. Böyle iken (onlar) Allah'ı bırakıp, ne kendilerine fayda verecek ne de kendilerine zararı dokunacak şeylere tapıyorlar. Kâfir ise, Rabbisine karşı (âsî olmakla, şeytana)yardımcıdır.
57. De ki: “(Ben) sizden buna (tebliğ vazîfeme) karşılık bir ücret değil, ancak Rabbisine bir yol tutmak isteyen kimse (olmanızı) istiyorum.”
Hüseyin Atay
55. Allah'ın yerine taptıkları, kendilerine fayda da zarar da veremez. İnkarcı, Rabbine karşı durana arka çıkar.
57. De ki: “Ben, buna karşı, sizden, Rabbine doğru yol tutmak isteyen kimseler olmanızdan başka bir ödül istemiyorum”
İhsan Eliaçık
55. Durum buyken kimileri Allah'ı bırakıp kendilerine ne faydası, ne zararı dokunmayacak şeylere tapınıp duruyor. Zaten kâfir de Rabbine sırtını dönen kişidir.
57. Söyle onlara: "Ben, buna karşı sizden bir ücret değil, Rabbinizin yolunda yürüyen kimseler olmanızı istiyorum."
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
55. Onlar ise; Allâh’ı bırakıp, kendilerine ne fayda verebilen, ne de onlara zarar edebilen (âciz) şey lere tapmaktadırlar. Böylece kâfir kimse Rabbine karşı (isyanda şeytana) sırt veren (, şerre destekçi) biri olmuştur.
57. (Rasûlüm!) De ki: “(İman ve ibadetle) Rabbine bir yol edinmeyi istemiş olan kimse (nin Allâh yoluna infakta bulunması) dışında bu (peygamberlik görevimin size ulaştırılma sı)na karşılık ben sizden (kendim için) hiçbir ücret istemiyorum. (Artık siz: ‘Muhammed, daveti karşılığında bizden mallarımızı istiyor. Bu da bize ağır geldiğinden kendisine uyamıyoruz!’ diyemezsiniz!)”
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
55. Onlar, Allah'ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.
57. De ki: "Ben buna karşılık sizden dileyen kimsenin, Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum."
Mehmet Okuyan (Kısmen Doğru)
55. (Kâfirler) Allah’ın peşi sıra kendilerine yarar da zarar da veremeyen varlıklara tapıyorlar. İşte bu kâfir(ler), Rabbine karşı (şeytana) destek çıkmaya çalışır.
57. De ki: “Buna karşılık sizden, Rabbine (giden) bir yol tutmayı dileyen kimse(ler olmanız) dışında herhangi bir ücret istemiyorum.”
Mustafa İslamoğlu (Kısmen Doğru)
55. Yine de onlar, Allah’ı bırakıp kendilerine ne yarar ne de zarar verebilecek olan şeylere kulluk ediyorlar: ve zaten som bir kâfir/nankör de, Rabbinin düşmanlarına arka çıkan kişidir.
57. (Ey Peygamber!) “Ben bu (davet) karşılığında, tercih eden kimsenin Rabbine doğru bir yol tutması dışında sizden herhangi bir ücret talep etmiyorum” de!
Mustafa Öztürk
55. Gerçek böyleyken o müşrikler hala Allah'ın yanı sıra birtakım varlıklara, kendilerine hiçbir fayda ve zarar verme gücü bulunmayan putlara tapıyorlar. Oysa kafir insanın kafirliği/nankörlüğü Allah için önem arz etmez.
57. De ki o kafirlere: "Ben, Allah'ın ayetlerini tebliğ etmem karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum. Sizden tek istediğim, dileyen kimsenin, rabbine giden yolu tutmasıdır.
Ömer Nasuh Bilmen
55. (Böyle iken kâfirler) Allah’ın gayrı kendilerine ne menfaat ve ne de mazarrat veremiyecek olan şeylere ibadet ederler ve kâfir, Rabbine karşı (şeytanlara) mu’in olmuştur.
57. De ki: «Ben bunun üzerine sizden bir ücret istemiyorum, ancak Rabine doğru bir yol ittihaz etmek isteyen kimseyi istiyorum.»
Sadık Türkmen
55. Allah’tan başka şeylere kulluk ediyorlar; kendilerine fayda ve zarar veremeyecek şeylere! Kâfir kişi Rabbine karşı tavır alandır.
57. De ki; "Ben buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum, ancak; Rabbinize giden yolu yol edinmek isteyen kimseler olunuz".
Süleyman Ateş
55. Allah’tan başka kendilerine ne yarar, ne de zarar veremeyecek şeylere tapıyorlar. Kâfir, Rabbine karşı şeylere yardımcıdır.
57. "Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; ancak Rabbine varan yola girmek isteyene yol gösteriyorum" de.
Süleymaniye Vakfı
55. Kendilerine bir faydası olmayan, zarar da vermeyen birini Allah ile aralarına koyup kulluk ediyorlar. Kâfir, Rabbine karşı başkasına destek olur.
57. De ki: “Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, sadece Rabbinin yolunu tercih edenler olmanızı istiyorum.”
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
55. Fakat onlar Allah'ın yanısıra, kendilerine ne bir yararı, ne de bir zararı dokunmayan şeylere kulluk ediyorlar. Zaten inkarcılar, Rabbine karşı hep bâtıla arka çıkmıştır.
57. De ki: "Ben buna karşı sizden bir ücret değil, ancak, Rabbine doğru bir yol tutmak dileyen kimseler olmanızı istiyorum."
Yaşar Nuri Öztürk (Kısmen Doğru)
55. Allah’ın berisinden, kendisine yarar sağlamayacak, zarar da veremeyecek şeylere ibadet/kulluk ediyorlar. İnkârcı, Rabbi aleyhine başkalarına arka çıkar.
57. De ki: "Onun karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; ancak Rabbine varmak için bir yol tutmayı dileyenler istiyorum."