Ayetler

Hac 18. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

HAC SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

18. Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah, kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

Bu ayette Allah'ın, ne lazımsa onu yarattığını, onu yaptığını görüyoruz. Azabı hak edenlere, Allah'ın değersiz kıldıklarına ne yapılması gerekiyorsa Allah onu yapacaktır.

Ayette dileme diye çevrilen fiil Şâe. Bu fiilin anlamı Hicri üçüncü asırdan sonra değiştirilmiş. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

HAC SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

18. Görmedin mi, göklerde olanlarla yerde olanlar, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor / boyun eğiyor. İnsanların birçoğu da azabı hak ediyor. Allah’ın değersiz kıldığını, kimse değerli hale getiremez. Allah, gerekli gördüğü şeyi yapar.

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    18. Görmedin mi ki, şu göklerde ve bu yerde ne varsa, güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu şüphesiz yalnız Allah’a secde ediyorlar; birçok insana (kâfir olanlara) da azap hak olmuştur. Zaten Allah, kimi aşağılatırsa (bedbaht kılarsa), artık ona saadet verecek yoktur. Çünkü Allah, neyi dilerse, onu mutlaka yapar.

  2. Bayraktar Bayraklı

    18. Göklerde ve yerde olanların; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğunun Allah`a boyun eğdiklerini görmüyor musun? İnsanlardan birçoğu da azabı hak etmiştir. Allah`ın hakir kıldığına saygı duyacak kimse yoktur. Doğrusu, Allah dilediğini yapar.

  3. Diyanet İşleri

    18. Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah, kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

  4. Diyanet Vakfı

    18. Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.

  5. Edip Yüksel

    18. Göklerde ve yerde bulunan kimselerin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanlardan birçok kişinin ALLAH’a secde ettiklerini (boyun eğdiklerini) görmez misin? Birçok kişi de azabı haketmiştir. ALLAH’ın alçalttığını hiç kimse onurlu kılamaz. ALLAH dilediğini yapar.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    18. Görmedin mi, göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah’a secde ediyor. Birçoğunun üzerine de azab hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa artık ona ikram edecek yoktur. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar.

  7. Hakkı Yılmaz

    18. Göklerde ve yeryüzünde olan kimselerin, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, kıpırdayan canlılar ve insanların çoğunun Allah’a boyun eğip teslimiyet gösterdiklerini görmedin mi/ hiç düşünmedin mi? Birçoğu da üzerlerine azap hak olmuş olanlardır. Ve Allah, kimi hor kılarsa artık onun için bir yücelten yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini işler.

  8. Hasan Basri Çantay

    18. Görmedin mi, göklerde olan herkes (herşey) ve yerde bulunan herkes (herşey), güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların bir çoğu hakıykaten Allaha secde ediyor. Bir çoğunun üzerine de azâb hak olmuşdur. Allah kimi (bedbahtlıkla) hor kılarsa onu seâdete kavuşduracak (hiç bir kuvvet) yokdur. Şübhesiz ki Allah ne dilerse (onu) yapar.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    18. Görmüyor musun ki göklerdekiler, yerdekiler, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan bir çoğu, şüphesiz bizzat Allah’a secde ediyor. (İnsanlardan) bir çoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah kimi hor kılar (alçaltır)sa, artık onu yükseltecek yoktur. Şüphe yok ki Allah ne dilerse (onu) yapar.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    18. Görmedin mi, şübhesiz Allah (O Rabbinizdir ki), göklerde olan ve yerde bulunan herkes, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, (yeryüzünde) hareketli olan (bütün) canlılar ile insanlardan birçoğu O`na secde eder. (Onlardan) birçok (kimse) de vardır ki, azab üzerine hak olmuştur. Ve Allah kimi alçaltırsa, artık onu yükseltecek kimse yoktur. Muhakkak ki Allah, ne dilerse yapar.

  11. Hüseyin Atay

    18. Göklerde olanların, yerde olanların, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların, insanların birçoğunun Allaha secde ettiklerini görmüyor musun? Birçoğu da azabı haketmiştir. Allah'ın alçalttığı kimseyi yükseltebilecek yoktur. Doğrusu, Allah dilediğini yapar.

  12. İhsan Eliaçık

    18. GÖRMÜY OR MUSUN göklerde ve yerlerde var olan her şey; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a selâm durup secde ediyorlar. Birço­ğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah, her kimi de zelil ederse artık onu yüceltecek yoktur. Allah lâyık gördüğü­ nü yapar.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    18. (Ey insan!) Gör(ür gibi bil)medin mi ki Allâh; gerçekten göklerde bulunanlar, yerde olanlar, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, kımıldayan canlılar ve insanlardan bir çoğu (taat ve ibadet üzere) O’na secde etmektedir. (İnkâr edip itaatten kaçınan) pek çoğu(nun gölgeleri de ister istemez Allâh’a secde etmekte) ise (de, kendi irâdeleriyle secde etmediklerinden), (onlar) üzerine azap (kararı) hak olmuştur. Zaten (kötü inancı ve ameli nedeniyle) Allâh her kimi alçaltırsa, artık ona değer verecek hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz ki Allâh (azîz kılma ve zelîl etme dâhil) dilediği her şeyi yapar!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    18. Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz, Allah dilediğini yapar.

  15. Mehmet Okuyan

    18. Görmüyor musun ki göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, canlılar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor. Bir çoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi değersiz kılarsa, artık onu değerli kılacak kimse yoktur. Şüphesiz ki Allah dilediğini yapar.

  16. Mustafa İslamoğlu

    18. (Ey insan!) Göklerde ve yerde bulunan herkesin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların ve hayvanların (ister istemez) Allah’ın emrine âmâde olduğunu görmez misin? İnsanlardan niceleri (bilinçli tercihlerinden dolayı) ödülü hak etmiş, niceleri ise azabı hak etmişlerdir. İmdi, Allah her kimi alçaltırsa artık onu kimse yüceltemez: kuşkusuz Allah tercihini daima gerçekleştirir.

  17. Mustafa Öztürk

    18. Bilmez misin, göklerde ve yerde bulunan şeyler, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve birçok insan Allah'ın yüceliğine boyun eğiyor. Ama bir­ çok insan da Allah'a karşı geldikleri için azabı hak ediyor. Allah'ın hor ve hakir kıldığı kimseye itibar ve şeref kazandı­rabilecek kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediği her şeyi yapar.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    18. Görmedin mi ki, muhakkak Allah’a göklerde olanlar da ve yerde olanlar da ve güneş, ay, yıldızlar da dağlar, ağaçlar ve bütün hayvanat da ve insanlardan birçoğu da secde ederler. Ve birçokları da vardır ki, onun üzerine de azap hak olmuştur ve kimi ki, Allah şekavete düşürürse artık onu saadete erdirecek bir kimse yoktur. Şüphesiz ki, Allah dilediğini işler.

  19. Sadık Türkmen

    18. Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar; güneş, ay, yıldızlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu, Allah’a secde etmekte/boyun eğmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi alçaltırsa, ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz, Allah dilediğini (adaletle) yapar.

  20. Süleyman Ateş

    18. Görmedin mi (baksana), göklerde, yerde bulunan kimseler, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah’a secde ediyorlar! Ama birçoğuna da azâb hak olmuştur. Allâh kimi aşağılatırsa artık ona değer veren olmaz. Allâh, dilediğini yapar.

  21. Süleymaniye Vakfı

    18. Görmedin mi, göklerde olanlarla yerde olanlar, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor /boyun eğiyor. İnsanların birçoğu da azabı hak ediyor. Allah’ın değersiz kıldığını, kimse değerli hale getiremez. Allah, gerekli gördüğü şeyi yapar.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    18. Göklerde ve yerde olanların, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanların ve insanların birçoğunun Allah'a secde ettiklerini görmüyor musun? İnsanların birçoğu da azabı hak etmiştir. Allah'ın alçaltılmış saydığı kimseyi yükseltebilecek yoktur. Doğrusu Allah ne yaparsa düzenine uygun (sünnetullaha göre) yapar .

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    18. Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah’a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah’ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar.