Ayetler

İnsan 27-31. Ayetlerdeki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

İNSAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

27. Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar.

28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

29. İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

30. Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

31. O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.

Allah'ın dilemesi olmazsa biz dileyemeyeceksek ve Allah dilediğini rahmetine sokuyorsa, 29. ayetteki "bu bir öğüttür dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar" demenin anlamı nedir? Müfessirler bu ayetlerdeki dileme diye çevrilen şae fiilinin anlamında bir yanlışlık olması gerektiğini bu gibi ayetlerden düşünmeliydi. Allah ahireti ciddiye almayan, onunla ilgili işleri erteleyenleri eleştiriyor. Kafirlerin yerine başkalarını getirebileceğini söylüyor. Allah bir ülkeyi, toplumu vs yok ettiğinde amel defterleri kapanır. Artık tövbe etme zamanı da dolmuştur. Allah bunları aklımızdan çıkartmamız gerektiğini söylüyor. Rabbe giden yol insanların tercihine bırakılmış. Eğer bu yola girer Kur'an'ı okur, Allah bizden neler yapmamızı istiyor öğrenir ve bunları uygulamaya başlarsak Allah bize yardım eder, doğru yolda kalmamızı sağlar. Tam tersi sapıklıkta direnen insanlar Allah'ın ikramından faydalanamaz. Allah bize gerekli desteği vermezse iman etmemiz bile mümkün değildir. Biz üzerimize düşen görevleri yaptığımız sürece Allah da bize ikramda bulunur, ayaklarımızı sağlam bastırır. Şae fiilini anlamak bu yüzden çok önemlidir. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

İNSAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

27. O insanlar (sana boyun eğdirmeye çalışan günahkarlar ve kafirler) bir an önce ellerine geçecek şeyler[*] isterler, önlerindeki ağır günü hesaba katmazlar.

28. Onları, bağ dokuları güçlü olarak Biz yarattık. Tercih ettiğimiz zaman benzerleriyle değiştiririz.

29. Bunlar, aklınızdan çıkarmamanız gereken (zikirler) doğru bilgilerdir. Yapması gerekeni yapan Rabbinin gösterdiği yola girer.

30. Allah gerekli desteği vermezse[*] yapabileceğiniz bir şey yoktur. Her şeyi bilen ve her kararı doğru olan O’dur.

[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. Özne insansa “gereğini yaptı”, Allah ise “gereğini yarattı” anlamına gelir. Onun mutlaka bir gizli nesnesi/mef’ulü olur ve o nesne cümlenin akışından anlaşılır (Bkz. Müfredât). Bir şeyin olması için Allah’ın ‘Ol!’ emrini vermesi gerekir. (Yasin 36/82) Bu âyete göre, Allah’ın böyle bir emri olmadan hiçbir şey yapamayız.

31. O, görevini yapanı ikramı ile kuşatır. Yanlış yapanlar için de acıklı bir azap hazırlamıştır.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    28. Onları Biz yarattık; mafsallarını da Biz (kaslarla) sağlam bağladık; dilediğimiz zaman da onları (helâk edip) benzerleriyle tamamen değiştiririz (yahut ikinci dirilişte bunu yaparız).

    29. Şüphesiz bu âyetler, pek önemli bir öğütlemedir. Artık her kim dileyecek olursa, Rabb’ine varan bir yol tutar.

    30. Allah dilemedikçe de, siz (sonuca götüren dilekle) dileyemezsiniz. Çünkü Allah gerçekten ezelden beri Alfm’dir (her şeyi hakkıyla bilendir), Hakim’dir (bütün işlerini üstün hikmetler üzerine kurandır).

    31. Allah kimi dilerse onu rahmetine dahil eder; o zalimlere ise pek acıklı bir azap hazırlamıştır.

  2. Bayraktar Bayraklı

    28. Onları biz yarattık, onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde yerlerine benzerlerini getiririz.

    29-30-31. Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık, dileyen Rabbine bir yol tutar. Zaten siz ancak Rabbinizin dilediğini dilersiniz. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir; hikmet sahibidir. Allah, dileyeni rahmetine dahil eder. Zâlimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.

  3. Diyanet İşleri

    28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

    29. İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

    30. Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    31. O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.

  4. Diyanet Vakfı

    28. Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

    29. Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.

    30. Sizler ancak Rabbinizin dilemesi (izin vermesi) sayesinde (bir şeyi) dileyebilirsiniz. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

    31. O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.

  5. Edip Yüksel

    28. Onları biz yarattık ve yerleştirdik. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.

    29. Bu bir hatırlatmadır: Dileyen, Rabbine varan bir yol tutar.

    30. ALLAH dilemedikçe siz dileyemezsiniz. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

    31. O, dilediğini ve/veya dileyeni Rahmetine sokar. Zalimlere ise acı bir ceza hazırlamıştır.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    28. Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını değiştiririz.

    29. İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.

    30. Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    31. Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.

  7. Hakkı Yılmaz

    28. Biz, onları Biz oluşturduk. Bedenlerini Biz sağlam yaptık. Dilediğimizde de benzerleriyle değiştirdikçe değiştiririz.

    29. Şüphesiz bu, bir öğüttür. Artık dileyen kişi Rabbine doğru yol edinir.

    30-31. Ve siz, Allah dilemedikçe dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır, dilediğini rahmetine sokar. Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlara da, acıklı bir azap hazırlamıştır.

  8. Hasan Basri Çantay

    28. Biz yaratdık onları. Mafsallarını (uzuvlarını) da biz pekişdirdik. Dilediğimiz vakit yine onları (yaratılışda) tıbkı kendileri gibi yerine getiririz.

    29. Şübhesiz ki bu (sûre) de bir öğüddür. Artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar.

    30. (Bununla beraber) Allah dilemeyince siz (bunu) dileyemezsiniz. Çünkü Allah hakkıyle bilendir, tam bir hukûm ve hikmet saahibidir.

    31. Kimi dilerse rahmetine sokar. Zaalimler (e gelince.) Onlar için elem verici bir azâb hazırlamışdır O.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (ve bütün vücut kısımlarını) sıkıca bağladık (sağlamlaştırdık). Biz dilediğimiz zaman, onları (helak eder) benzerleriyle değiştiriveririz (yerlerine başka insanları getiririz).

    29. Şüphesiz ki bu (sûre) bir öğüttür/hatırlatmadır. Artık kim dilerse, Rabbine (varan) bir yol edinir.

    30. Bununla birlikte Allah dilemedikçe siz (bir şey) dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    31. (O,) dilediğini rahmetine eriştirir. Zalimlere gelince, onlar için acıklı bir azap hazırlamıştır

  10. Hayrat Vakfı Meali

    28. Onları biz yarattık ve mafsallarını (birbirine) sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da,(onları helâk eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

    29. Şübhesiz ki bu bir nasîhattir. Artık isteyen Rabbine doğru bir yol tutar.

    30. Bununla berâber, Allah (sizin serbestçe istemenizi) dilemedikçe, (siz)isteyemezsiniz! Muhakkak ki Allah, Alîm (herkesin hâlini bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. *

    31. O, dilediği kimseyi (hikmetine binâen kendi lütfundan) rahmetine dâhil eder. Zâlimlere gelince, onlar için çok elemli bir azab hazırlamıştır.

  11. Hüseyin Atay

    28. Onları yaratan, eklemlerini pekiştiren Biziz, dilersek onları benzerleri ile değiştiriveririz.

    29. Doğrusu bu, sadece bir hatırlatmadır; dileyen, Rabbine giden yolu tutar.

    30. Allah, kuşkusuz, dilemenizi diler. Doğrusu, Allah bilendir, bilgedir.

    31. Dileyeni acımasına alır. Haksızlık edenlere can yakıcı bir azap hazırlamıştır.

  12. İhsan Eliaçık

    28. Onları Biz yarattık; sağlam vücut, akıl-fikir verdik. Lâyık gördüğümüz an onları doğru kullanacak başka birilerini de buluruz.

    29. BÜTÜN bunlar bir uyarıdır. Artık dileyen Rabbinin yolunda yürür

    30. Allah istemedikçe siz bir şey isteyemezsiniz. Allah her şeyi bilir, çok bilgedir

    31. Lâyık gördüğünü sevgi ve merhametine kabul eder. Zâlimleri ise şiddetli bir azap bekliyor

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    28. Onları Biz yarattık, yaratılışlarını da sağlam yaptık/(eklemlerinin) bağlantılarını da (sinir ve damarlarla) sağlamlaştırdık/! (Onları helâk etmeyi) dilediğimizde ise, (yaratılış ta) onların benzerlerini (fakat inkârda hiç de benzemeyen imanlı ve taatli kimseleri) kolay bir değiştirme ile yerlerine getiririz!

    29. Gerçekten işte bu (sûrede bulunan â yetler) büyük bir hatırlatmadır/öğüttür/! Artık (iki cihan saâdetine ulaşmak) dileyen (iman ve ibadet ile) Rabbine doğru bir yol edinir!

    30. (Ey müşrikler! Siz: “Madem bu irade bize bırakılıyor, dilediğimiz zaman yola geliriz!” diyorsunuz,) ama Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz. (Allâh ise, ancak doğru yol arayışında olduğunu bildiği kimselerin hidâyetini diler.) Şüphesiz ki Allâh dâimâ (kimin neye lâyık olduğunu hakkıyla bilen bir) Alîm ve (hikmetsiz bir şeyi dilemeyen bir) Hakîm olmuştur.

    31. O (Rabbiniz), dilediğini rahmeti (nin mahalli olan cenneti)ne girdirir (ki, o diledikleri, hidâyeti seçeceklerini tâ ezelden bilmiş olduğu kimselerdir)! (Kendilerine verilen irade ve gücü doğru yol arayışında kullanmayan) o zâlimlere ise; çok acı verici pek büyük bir azap hazırlamıştır onlara!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

    29-31. İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar. Allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.

  15. Mehmet Okuyan

    28. Onları biz yarattık ve yaratılışlarını sapasağlam yaptık. Dilediğimiz (zaman) onları benzerleriyle değiştiririz.

    29. Şüphesiz ki bu (gerçeği) hatırla(t)madır. Dileyen, Rabbine (giden) bir yol tutar.

    30. (Böyle yaparsanız) Allah’ın dilediğinden başkasını dilememiş olursunuz. Şüphesiz ki Allah bilendir, doğru hüküm verendir.

    31. (Allah) dileyeni (layık gördüğünü) merhametine koyar. Zalimler için de elem verici bir azap hazırlamış (olacak)tır.

  16. Mustafa İslamoğlu

    28. Onları Biz yarattık ve bütünün parçaları arasında sımsıkı bir bağ kurduk; ve Biz istediğimizde de onları benzerleriyle kökten değiştiririz.

    29. BÜTÜN bunlar bir öğüt ve uyarıdır: Şu halde isteyen Rabbine varan bir yol tutsun!

    30. Bu sayede siz, zaten Allah’ın istediğini istemiş (olursunuz): elbette Allah her şeyi bilendir, hep hikmetle hükmedendir.

    31. O, hak edip isteyen/istediği kimseyi rahmetine dahil eder; ne ki zalimler için de elem verici bir azap hazırlamıştır.

  17. Mustafa Öztürk

    28. Oysa onları kusursuz, sapasağlam şekilde yaratan biziz. Ama biz dilersek onları yok edip yerlerine başka insanlar getiririz

    29. İşte bütün bu ayetler bir öğüt ve uyandır. Artık dileyen/isteyen, öğüt alıp rabbinin yolunu tutar

    30. Bununla birlikte Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. [Çünkü siz Allah'ın mutlak iradesinden bağımsız değilsiniz) Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyi yerli yerince yapıp edendir.

    31. Allah dilediğini/layık gördüğünü lütuf ve rahmetiyle cennete yerleştirir. Zalimler/kafirler içinse acıklı/elemli bir azap hazırlamıştır.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    28. Biz onları yarattık ve mafsallarını Biz muhkem bağladık ve dilediğimiz vakitte onları emsalleriyle tebdîl ederiz.

    29. Şüphe yok ki, işte bu, bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar.

    30. Ve siz dileyemezsiniz, meğer ki, Allah dileyecek olsun. Şüphe yok ki bihakkın bilen, hakîm olan, ancak Allah'tır.

    31. Dilediğini rahmetine sokar, zalimlere (gelince) onlar için elem verici bir azab hazırlamıştır.

  19. Sadık Türkmen

    28. Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini imha eder), yerlerine benzerlerıni getiririz/yaratırız.

    29. Şüphesiz ki, bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine varan bir yol tutar.

    30. Allah dileme özgürlüğü vermeyi dilemeseydi, siz zaten bir şey dileyemezdiniz. Şüphesiz Allah herşeyi bilendir, hikmet sahibidir.

    31. O, dileyeni (rahmetine girmek için bir şeyler yapanı), rahmetinin içine alır/rahmet eder/bağışlar. Zalimlere gelince, onlar için çok acıklı bir azap hazırlamışt

  20. Süleyman Ateş

    28. Biz onları yarattık, yapılarını sıkıca bağladık. Dilediğimiz zaman onları benzerleriyle değiştiririz.

    29. Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine varan yolu tutar.

    30. Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.

    31. Dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlere gelince, onlar için acı bir azâb hazırlamıştır.

  21. Süleymaniye Vakfı

    27. Bu insanlar bir an önce ellerine geçecek şeyler isterler, önlerindeki ağır günü hesaba katmazlar.

    28. Onları, bağ dokuları güçlü olarak Biz yarattık. Tercih ettiğimiz zaman benzerleriyle değiştiririz.

    29. Bunlar, aklınızdan çıkarmamanız gereken (zikirler) doğru bilgilerdir. Yapması gerekeni yapan Rabbinin gösterdiği yola girer.

    30. Allah gerekli desteği vermezse yapabileceğiniz bir şey yoktur. Her şeyi bilen ve her kararı doğru olan O’dur.

    31. O, görevini yapanı ikramı ile kuşatır. Yanlış yapanlar için de acıklı bir azap hazırlamıştır.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Uygun görür sek (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

    29. Bu sadece bir öğüttür; doğru yolu arayan, Rabbine giden yolu tutar

    30. Gayret ettiğiniz şeyi (doğru öğüdü) ancak Allah’ın var ettiği (kur’an'la) elde edersiniz. Doğrusu Allah, bilen dir, Hakim' dir.

    31. Koymuş olduğu Düzenine (sünnetullaha) uyana rahmet eder. Zalimlere, işte onlara, can yakıcı bir azap hazırlamıştır

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    28. Biz yarattık onları ve kuvvetli yaptık bağlarını/eklemlerini. Dilediğimizde benzerleri ile değiştiririz onları.

    29. İşte bu, bir hatırlatıcı ve düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir.

    30. Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

    31. Dilediğini/dileyeni rahmetinin içine sokar. Zalimlere gelince, onlar için korkunç bir azap hazırlamıştır.