Ayetler

İsra 97. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

İSRA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

97. Allah, kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.

98. Bu, onların cezasıdır. Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ettiler ve, “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduktan sonra mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” dediler.

İnsanların cehenneme gitme sebebi Allah'ın onları saptırması mıdır? Allah Nisa 26'da herkesi doğru yola iletmek istediğini söylüyor. Allah, her şeyi size açık açık göstermeyi, sizi sizden öncekilerin de gittiği doğru yollara yönlendirmeyi ve tevbenizi kabul etmeyi irade eder. Allah bilir, doğru kararlar verir. Allah bizi doğru yola yönlendirmek istiyorsa o zaman üstteki gibi mealler olamaz; Allah kimseyi sapıtmaz. Zaten 98. ayette bu insanların cehenneme gitme sebebi yazıyor; ayetleri ve yeniden dirilmeyi inkar ettikleri için cehenneme gidecekler. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

İSRA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

97. Allah’ın, doğru yolda olduğunu onayladığı kişi hidayete ermiş olur. Yoldan saptığını onayladığı kişiler için Allah ile aralarına girecek hiçbir dost bulamazsın. Onları tekrar dirilip kalkış günü yüzüstü, kör, dilsiz ve sağırlar olarak toplarız. Varıp kalacakları yer cehennemdir; ne zaman ateşi sakinleşse, onlar için alevi artırırız.

[*] Bu konudaki karar yalnız Allah’a aittir.

98. Ayetlerimizi görmezlikte direnmelerine ve “Kemikler haline gelmiş, un ufak olmuşken mi, biz gerçekten yeni bir yaratılışla ayağa mı kaldırılacağız!” demelerine karşılık, cezaları budur.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Dikkat : Bazı meallerde Allah’ın hidayet ettiği, doğru yolu gösterdiği kişi doğru yola ulaşmıştır yazıyor. Bu ifade doğru görünüyor ama eksik çünkü Allah'ın hidayet ettiği kişi hidayeti kabul etmemiş, görmezden gelmiş olabilir. Hidayete ermek Allah'ın onayına bağlıdır. Kim Allah'ın hidayetini kabul eder, doğru yola girerse, Allah onların doğru yolda olduğunu onaylar, insan ondan sonra hidayete ermiş olur. O yüzden Allah’ın hidayet ettiği kişi doğru yola ulaşmıştır mealleri tam doğru değildir.

  1. Ali Akın

    97. Ve Allah, (aklını ve hür iradesini doğru kullandığı için) kimi hidâyete erdirecek olursa, işte gerçek hidâyete ermiş olan ancak odur; kimi de (aklını ve hür iradesini doğru kullanmadığı için) sapkınlıkta bırakacak olursa, artık onlara Allah’tan başka veliler (koruyucu dostlar) asla bulamayacaksın. Kıyamet gününde de Biz, onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüz üstü haşredeceğiz (mahşer yerine sevkedeceğiz). Onların son barınakları Cehennemdir; alevi azaldıkça onlara alevi arttıracağız.

  2. Bayraktar Bayraklı

    97. Allah kimi doğru yola iletirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de şaşırtırsa, artık onlara Allah`tan başka dost bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşr ederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer, ateşi sönmeye yüz tutunca onun alevini arttıracağımız cehennemdir.

  3. Diyanet İşleri

    97. Allah, kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.

  4. Diyanet Vakfı

    97. Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah’tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.

  5. Edip Yüksel

    97. ALLAH kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur. Kimi de saptırırsa onlar için O’ndan başka bir koruyucu da bulamazsın. Diriliş günü de onları kör, dilsiz ve sağır olarak yaka paça toplarız. Cehennemdir yerleri. Soğudukça alevlerini arttırırız.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    97. Allah kime hidayet verirse, o doğru yoldadır. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık bunlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı bulamazsın. Ve biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde, yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir; ateşi dindikçe onun ateşini artırırız.

  7. Hakkı Yılmaz

    97-98. Ve Allah kime kılavuz olursa, işte o doğru yolu bulmuş olandır. Kimi de saptırırsa, artık bunlar için Allah’ın astlarından hiçbir yardımcı, koruyucu, yol gösterici yakın kimse bulamazsın. Ve Biz, onları kıyâmet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları hâlde, yüzleri üstü toplayacağız. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara ateşi arttırırız. İşte bu, onların, âyetlerimizi/ alâmetlerimizi/ göstergelerimizi örtbas etmiş olmaları ve “Bizler, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, biz yeni bir oluşturuluşla kesinlikle diriltilmiş mi olacağız?” demiş olmaları nedeniyle onların cezasıdır.

  8. Hasan Basri Çantay

    97. Allah kime hidâyet (nasıyb) ederse işte o, doğru yolu bulmuşdur. Kimi de şaşırırsa artık bunlar için Ondan başka asla yardımcılar bulamazsın. Biz onları kıyamet günü körler, dilsizler, sağırlar olarak yüzükoyun hasredeceğiz. Onların varacağı yer cehennemdir ki ateşi yavaşladıkça biz onun alevini artırırız.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    97. Allah (niyet ve ameline göre) kime hidayet ederse, doğru yolda olan odur. Kimi de (içinde bulunduğu) sapıklıkta bırakırsa artık sen onlar için, O’ndan başka bir yardımcı asla bulamazsın. Kıyamet günü biz onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüzü koyun toplayıp süreriz (haşrederiz). Varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi (etlerini yakıp bitirip) sönmeye yüz tuttukça (etlerini tazeler) ateşin kızgın alevini artırırız.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    97. Allah kimi (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirirse, işte hidâyete eren odur. Kimi de (isyankârlığı yüzünden) dalâlete atarsa, artık kendilerine O`ndan başkayardımcılar aslâ bulamazsın! Ve onları kıyâmet günü yüzleri üstü, kör, dilsiz ve sağır olarak haşrederiz. Onların varacağı yer Cehennemdir. (Onun ateşi) her yavaşladığında, onlara bir alev artırırız.

  11. Hüseyin Atay

    97. Ve Allah kime doğru yol göstermişse, o doğru yolundadır. Kimleri de sapkınlıkla bırakmış ise, onlara artık Allah’tan başka dostlar bulamazsınız. Biz onları diriliş günü yüzükoyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak toplarız. Yurtları cehennemdir; ateş azaldıkça onlara alevi artırırız.

  12. İhsan Eliaçık

    97. Allah her kime doğru yolu nasip ederse o, doğru yolda yürür. Her kimi de sapıklık içinde bırakırsa artık onlar için Allah'tan başka yardımcılar bulamazsın. Biz onları kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır olarak yüzükoyun toplayacağız. Cehennemin dibini boylayacaklar; alevi söndükçe yeniden yakacağız

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    97. Allâh her kimi(n doğru yola ulaşma isteği doğrultusunda çaba sarf ettiğini bilir de, kendisini) hidâyet buyurursa, işte hidâyete eren ancak odur! Her kimi de (Rahmân’ı dinlemeyen, bilakis şeytanın vesveselerine gönlünü açmış biri olarak bildiği için) saptırırsa, artık sen asla onlar için O’ndan başka yardımcılar bulamazsın (ki, kendilerini doğru yola iletebilsinler)! Kıyâmet günü ise Biz onları körler, dilsizler ve sağırlar halinde yüzleri üzere (sürüklenir vaziyette) haşredeceğiz. Barınakları ancak cehennemdir ki, o(nun alevleri, derilerini ve etlerini yaktıktan sonra) sinmeye başladıkça, Biz (kendilerine taptaze deriler ve etler vererek) onları (yanıp) tutuşma bakımından artırırız!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    97. Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir.

  15. Mehmet Okuyan

    97. Allah’ın hidayet ettiği kişi doğru yola ulaş(tırıl)mıştır. Saptırdığı (sapkınlığını onayladığı) kişi içinse O’ndan başka (O’na rağmen) dostlar (yardımcılar) bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü bir araya toplayacağız. Onların barınağı, ateşi her yavaşladıkça alevini artıracağımız cehennemdir.

  16. Mustafa İslamoğlu

    97. Nitekim, her kime Allah rehberlik etmişse, işte odur doğru yola ulaşan; kimi de sapıklığa terk etmişse, artık böylelerini O’na karşı savunacak evliya bulamazsın. Ve Biz Kıyamet Günü onları (dehşetten kararmış olan) yüzleri yerde, (hakikati) görmez, işitmez ve söylemez birileri olarak toplayacağız; varış yerleri, cehennem olacaktır; ne zaman yatışır gibi olsa, kavurucu alevini tekrar kışkırtacağız.

  17. Mustafa Öztürk

    97. Allah kime hidayet etmişse o doğru yola erişmiştir. Kimi de dalalette bırakmışsa ona Allah'tan başka/Allah'a rağ­men yardım edecek kimse bulamazsın. Biz böylelerini kıyamet günü kör, sağır, dilsiz olarak diriltip yüzükoyun sürünür vaziyette mahşer yerine getireceğiz. Onların ahiretteki yeri-yurdu cehennemdir. Cehennemin ateşi ne zaman zayıflamaya yüz tutsa biz onun alevler püskürten ateşini körükleyeceğiz.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    97. Ve Allah kime hidâyet ederse işte hidâyete eren odur ve kimi idlâl ederse artık onlar için onun gayrı asla yardımcılar bulamazsın ve onları Kıyamet gününde kâfirler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzleri üzerine haşrederiz. Onların varacakları yer cehennemdir. Her ne zaman alev azalırsa onlar için cehennem ateşini arttırırız.

  19. Sadık Türkmen

    97. Allah kime (rasûllere, elçilere) doğru yolu gösterirse, işte o doğru yolu bulmuştur. (Suçlulardan) kimini de sapıklıkta bırakırsa artık onlar için, O’ndan başka evliya/dostlar/yol gösteren bulamazsın. Kıyamet günü onları toplayıp süreriz, yüzleri üzerine kör, dilsiz ve sağır bir halde! Onların varacakları yer cehennemdir; o her sakinleştiğinde çılgın alevi onlara artırırız.

  20. Süleyman Ateş

    97. Allâh kime hidâyet ederse, işte doğru yolu bulan odur. Kimi de sapıklıkta bırakırsa artık onlar için O’ndan başka veliler bulamazsın. Kıyâmet günü onları, yüzükoyun, kör, dilsiz ve sağır bir halde süreriz. Varacakları yer cehennemdir. Ateş her dindikçe, onlara çılgın alevi artırırız.

  21. Süleymaniye Vakfı

    97. Allah’ın, doğru yolda olduğunu onayladığı kişi hidayete ermiş olur. Yoldan saptığını onayladığı kişiler için Allah ile aralarına girecek hiçbir dost bulamazsın. Onları tekrar dirilip kalkış günü yüzüstü, kör, dilsiz ve sağırlar olarak toplarız. Varıp kalacakları yer cehennemdir; ne zaman ateşi sakinleşse, onlar için alevi artırırız.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    97. Allah, kimi hidayete kabul etmişse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi sapık saymışsa onlar için O'ndan önce (onları doğru yolda sayacak) asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, biz onları (dehşetten kararmış olan) yüzleri yerde’ (hakikatı) görmez işitmez ve söylemez birileri olarak toplayacağız. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    97. Allah kime hidayet verirse doğru olan yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Kıyamet günü böylelerini kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzleri üstüne sürerek haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir ki, alevi dindikçe kızgın ateşini körükleyiveririz.