Ayetler

Nur 62. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

NUR SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

62. Mü’minler ancak Allah’a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O hâlde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Bu ayette müminlerin beraber bir iş yaptıkları sırada peygamberden (a.s) izin almadan gitmemesi gerektiğini öğreniyoruz. Demek ki toplu iş yaparken özel işimiz varsa izin istememiz gerekiyormuş. Peygamber kendinden izin isteyenlerden kime izin verecek? Diyanet'in meali dilediğine diyor? Peygamber işlerini yaparken keyfi kararlar mı aldı? Tabi ki değil. Peygamber bu durumda elbette uygun gördüğü kişilere izin verdi. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

NUR SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

62. Müminler, sadece Allah’a ve resulüne inanıp güvenenlerdir. Onlar, kendilerinin bir araya gelmesine sebep olan bir işte Resulle beraberken ondan izin istemeden çekip gitmezler. Senden izin isteyenler, Allah’a ve resulüne inanıp güvenenlerdir. Birtakım işleri için izin isterlerse uygun gördüğüne izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Çünkü Allah çok bağışlayan ve ikramı bol olandır.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    62. Mü’minler ancak o kimselerdir ki, (Tevhid imanıyla) Allah’a ve bu Elçisi’ne gönülden iman etmişler; onlar, (Cuma, Bayram hutbeleri, danışma toplantısı ve savaş gibi) Allah’ın Elçisi ile birlikte toplu olarak bir iş görürken de ondan izin almadan bırakıp gitmezler. Ey Muhammedi O kimseler ki, (bu durumlarda yanından ayrılmak için) senden izin isterler, işte onlar gerçekten Allah’a ve Onun Elçisi’ne iman etmiş kimselerdir. Öyleyse (bu durumlarda) onlar bazı işleri için senden izin isteyince, artık sen onlardan dilediğine izin ver ve (onlar, mazeret için de olsa, dünya işini din işinin önüne alıp izin istemekle kusur işlediklerinden dolayı) kendileri için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah Ğafûr’dur (çok bağışlayıcıdır), Rahim’dir (çok esirgeyicidir).

  2. Bayraktar Bayraklı

    62. Müminler, ancak Allah`a ve Peygamberine inanmış kimselerdir. Onlar Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken, ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. Senden izin isteyenler, gerçekten Allah`a ve Peygamberine iman etmiş kimselerdir. Öyleyse bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah`tan af dile; Allah affedicidir; merhamet sahibidir.

  3. Diyanet İşleri

    62. Mü’minler ancak Allah’a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O hâlde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

  4. Diyanet Vakfı

    62. Müminler, ancak Allah’a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah’a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah’tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.

  5. Edip Yüksel

    62. Gerçek gerçeği onaylayanlar, ALLAH’a ve elçisini onaylayan ve toplumsal bir sorun için onunla beraber iken ondan izinsiz terketmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, ALLAH’a ve elçisini onaylayanlardır. Bazı işleri için senden izin istediklerinde dilediğine izin verebilirsin. Onlar için ALLAH’tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    62. Müminler ancak, Allah’a ve Resülüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar o Peygamber ile birlikte sosyal bir işle meşgul iken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah’a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah’tan bağış dile; çünkü Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.

  7. Hakkı Yılmaz

    62. Mü’minler ancak, Allah’a ve Elçisi’ne inanmış, Elçi ile birlikte sosyal bir işle meşgul iken o’ndan izin istemedikçe çekip gitmeyen kimselerdir. Şüphesiz senden izin isteyen şu kimseler; işte onlar, Allah’a ve Elçisi’ne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

  8. Hasan Basri Çantay

    62. Mü’minler ancak Allaha ve resulüne îman edenler ve onun (peygamberin) maiyyetinde cem’iyyetli bir iş üzerinde bulundukları vakit ondan izin isteyib alıncaya kadar (bırakıb) gitmeyenlerdir. Hakıykat, senden izin isteyenler (yok mu?) onlar Allaha ve resulüne îman edenlerdir. O halde ba’zı işleri için senden izin istedikleri zaman sen de onlardan dilediğin kimseye destur ver ve kendileri için Allahdan mağfiret iste. Çünkü Allah, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    62. Gerçek mü’minler ancak, Allah’a ve Resûlü’ne (tam) inananlar ve o (Resûl) ile beraber topluca (veya topluma ait) bir iş için bulundukları zaman, ondan izin alıncaya kadar (ayrılıp) gitmeyenlerdir. (Resûlüm!) Doğrusu senden izin isteyenler, Allah’a ve Resûlü’ne gerçek anlamda inanan kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman, onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    62. Mü`minler ancak o kimselerdir ki, Allah`a ve Resûlüne (gönülden) îmân etmişlerdir; ictimâî bir iş için onunla (peygamberle) berâber bulundukları zaman, ondan izin almadan(işlerini bahâne ederek) gitmezler!(Ey Resûlüm!) Gerçekten o senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah`a ve Resûlüne îmân edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istediklerinde, artık içlerinden dilediğine izin ver ve (daha hayırlı olanı özürle de olsa terk ettiklerinden) kendileri için Allah`dan mağfiret dile! Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışla yan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

  11. Hüseyin Atay

    62. Ancak, Allaha ve elçisine inanan inançlılar peygamberle beraber ortak bir iş için toplandıklarında, ondan izin almaksızın gitmezler. Doğrusu, senden izin isteyenler, işte onlar, Allaha ve elçisine inananlardır. Bazı işleri için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver, Allah’dan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz, Allah bağışlar, acır.

  12. İhsan Eliaçık

    62. Gerçek mü'minler, ancak Allah'a ve peygamberine canı gönülden iman edenler/güvenenlerdir. Onlar, ortak karardan çıkan bir işi peygamberden izin almadan ortada bırakıp gitmezler. Senden izin isteyenler, Allah'a ve peygamberine inananlardır. Şu halde, bazı özel işleri sebebiyle senden izin istediklerinde onlardan uygun gördüğüne izin ver ve Allah'tan bağışlanmalarını dile. Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhametle dopdoludur.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    62. Müminler ancak o kimselerdir ki; Allâh’a ve Rasûlüne (samimi kalple) inanmışlardırve onunla birlikte (, cuma, bayram namazları , harp ve istişâre toplantıları gibi insanları) bir araya getiren önemli bir iş üzere bu lunduklarında kendisinden izin iste(yip, oda kendilerine izin ver)medik çe (onun meclisinden başka bir yere) gitmezler. (Habîbim!) Şüphe siz o kimseler ki senden izin istemektedirler, işte ancak onlar Allâh’a ve Rasûlüne (gerçekten) iman etmekte olan kimselerdir! (İşte samimi Müs lüman`ı münafıktan ayıran ölçü budur. Çünkü müna fıkların âdeti, bir bahâne bularak bu gibi sorumluluk getiren yerlerden sıvışıp kaçmaktır.) Artık onlar bazı önemli işleri için senden izin istedikleri zaman, onlardan dilediğine izin ver. (Bir özre dayalı olsa bile) yine de (dünya işini din işine tercih ettiklerinden dolayı) onlar için Allâh’tan bağışlanma talebinde bulun! Şüphesiz ki Allâh (kullarının kusurlarını çokça ba ğışlayan bir) Ğafûr’dur; (onlara çok acıdığı için kolay lık sağlayan bir) Rahîm’dir.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    62. Mü'minler ancak Allah'a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir is üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. Senden izin isteyenler var ya,iste onlar Allah'a ve Rasülüne iman eden kimselerdir. O halde bazı islerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

  15. Mehmet Okuyan

    62. Gerçek müminler, Allah’a ve Elçisine iman edip güvenen kişilerdir. Onunla (Peygamber’le) toplumu ilgilendiren bir konu üzerindeyken, ondan izin isteyinceye kadar gitmezler. Senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah’a ve Elçisine iman edip güvenenlerdir. Bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

  16. Mustafa İslamoğlu

    62. MÜ’MİNLER, ancak Allah’a ve O’nun Rasulü’ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir; onunla toplumsal bir iş görüşmek için bir araya geldiklerinde, onun iznini almadıkça asla ayrılmazlar. Şüphesiz senden (farklı bir görüş geliştirmek için) izin alanlar (da), Allah’a ve O’nun Rasulü’ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir. İşte bu yüzden, onlar senden bazı işleri için izin isterlerse onlardan uygun gördüklerine bu izni ver; Allah’tan da onlar için mağfiret dile: Şüphe yok ki Allah, rahmeti bol bir bağışlayıcıdır. *

  17. Mustafa Öztürk

    62. Gerçek müminler öyle kimselerdir ki Allah'a ve elçisine yürekten inanıp güvenirler. Toplumu ilgilendiren bir konuyu görüşmek üzere Peygamber'le bir arada bulunduklarında, ondan izin almadıkça çekip gitmezler. [Ey Peygamber!] Senden izin isteyenler Allah'a ve elçisine yürekten iman etmiş kimselerdir. Onlar birtakım işleri sebebiyle senden izin istediklerinde, uygun gördüklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah çok affedici, çok merhametlidir

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    62. Muhakkak mü’minler onlardır ki, Allah’a ve Resûlune imân etmişlerdir ve onun maiyetinde cemiyetli bir iş üzerinde bulundukları zaman da ondan izin istemedikçe gidivermiş olmazlar. İşte onlar, öyle kimselerdir ki, Allah’a ve resûlüne imân ederler. Binaenaleyh bâzı işleri için senden izin istedikleri zaman artık sen de onlardan dilediğine izin ver ve onlar için mağfiret iste. Şüphe yok ki Allah gafûrdur, rahîmdir.

  19. Sadık Türkmen

    62. Müminler ancak Allah’a ve Rasûlüne inanan ve onunla beraber, toplumu ilgilendiren ortak bir iş üzerindeyken, ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O halde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

  20. Süleyman Ateş

    62. Mü’minler o kimselerdir ki Allah’a ve Elçisine (gönülden) inanmışlardır. Toplumsal bir iş için Allâh’ın Elçisi ile beraber bulundukları zaman ondan izin almadan gitmezler. (Ey Muhammed), Senden izin alanlar, işte Allah’a ve Elçisine inananlar onlardır. Bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Şüphesiz Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

  21. Süleymaniye Vakfı

    62. Müminler, sadece Allah’a ve resulüne inanıp güvenenlerdir. Onlar, kendilerinin bir araya gelmesine sebep olan bir işte Resulle beraberken ondan izin istemeden çekip gitmezler. Senden izin isteyenler, Allah’a ve resulüne inanıp güvenenlerdir. Birtakım işleri için izin isterlerse uygun gördüğüne izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Çünkü Allah çok bağışlayan ve ikramı bol olandır.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    62. Doğrusu Allah'a ve Resülüne inanan müminler, Onunla beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin almaksızın gitmezler. Senden izin isteyenler, işte onlar, Allah'a ve Resülüne inananlardır. Bazı işleri için senden izin isterlerse, içlerinden uygun gördüğüne izin ver, Allah'tan, onların bağışlanmalarını dile. Allah şüphesiz bağışlar, merhamet eder

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    62. Müminler o insanlardır ki, Allah’a ve O’nun resulüne inanırlar. Resulle beraber, ortaklaşa bir iş üzerinde bulundukları zaman, ondan izin almadan çekip gitmezler. O senden izin isteyenler var ya, onlar Allah’a ve O’nun resulüne iman edenlerdir. Bazı uğraşları için senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için af dile. Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.