Altta Diyanet'in mealiyle Süleymaniye Vakfının meali peş peşe yazdım, bazı ifadeleri renkli belirttim. Her iki mealde de aynı renkler aynı ifadeleri gösterir. Diyanet ve pek çok mealde renkli belirttiğim ifadeler yanlış tercüme ediliyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali doğrudur. Renkli ifadeleri kıyas yapabilesin diye iki meali peş peşe ekledim. Yanlış tercümelerden dolayı şirki tanıyamıyoruz, kimse bu ayetleri üstüne alınmıyor. Alt tarafa bu kelimelerin ne anlama geldiğini yazacağım.
Diyanet İşleri Meali
RAD SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” “Allah’tır” de. De ki: “O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?” De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah’ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?” De ki: “Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. O, birdir, mutlak hâkimiyet sahibidir.”
Süleymaniye Vakfı Meali
RAD SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
16. Onlara: “Göklerin ve yerin Rabbi /Sahibi kimdir?” diye sor ve de ki: "Allah’tır[*]!". Bir de şunu sor: “Allah ile aranıza, kendilerine bile bir fayda sağlamaya ve bir zararı gidermeye de gücü yetmeyen veliler /yakınlar mı koydunuz?” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Yoksa onlar, Allah'ın yaratması gibi yaratan ve yarattıkları, onlara göre, Allah'ın yarattıkları ile benzeşen birilerini bulup da onları mı Allah'a ortak koştular? Onlara de ki: “Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, tektir, her şeyi emri altına almış olandır.”
[*] Cevabı onlar verseydi, aynı şeyi söyleyeceklerdi (Yunus 10/31, Müminun 23/84-89, Ankebut 29/61-63, Lokman 31/25, Zümer 39/38, Zuhruf 43/87).
Mekke müşrikleri Allah'a inanıyordu. Ankebut suresi altmış birinci ayet şöyle Eğer onlara: “Gökleri ve yeryüzünü kim yarattı? Güneş’i ve Ay’ı emri altında tutan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz; “Allah!” derler. O halde nasıl da çevrilip dönüyorlar? Görüldüğü üzere Mekke müşrikleri Allah'ı inkar etmiyordu. Onlar Allah'tan başka heykellere, putlara tapmıyordu, putlarında yaşadıklarına inandıkları melekleri, ruhları Allah ile aracı yapıyorlardı. Mekkeliler meleklerin Allah'ın kızları olduğuna inanıyor. Yine buna benzer büyük putlarında geçmişte yaşamış saygın insanların ruhlarının yaşadığına inanıyorlardı. Hangi insan ağaçtan, taştan, topraktan yapılmış puttan bir şey ister? Bu ayrım bilinmediği için şirk anlaşılamıyor. Müslümanlarda aynı Mekke müşrikleri gibi şirke giriyor.
Bütün şirki anlatan ayetleri renkli belirttiğim gibi "Allah'ı bırakıp", "Allah’tan başkasına tapma" ya da "Allah’a denk tanrılar oluşturma" gibi -okuyanın hiç bir şey anlamayacağı şekilde- çeviriyorlar. Ayetleri böyle çevirince önce Müslümanlar sonra diğer insanlar "bu ayet bana hitap etmiyor, ben Allah'tan başka tanrılara tapmıyorum" diyor ve ayeti üstüne alınmıyor. Ayetlerde katledilen ifadelerden birisi üstteki ayette de "Allah’ı bırakıp" diye çevrilen (مِنْ دُونِ اللَّهِ ) Min Dûnillâh İfadesi. Her sayfaya aynı şeyleri yazmamak için buna kısa bir açıklama yapıp ayrıntı için Ahkaf Suresi 4-5-6. ayetlerinin sayfasını link vereceğim. Min Dûnillâh, Allah ile kulun arasına yaşayan veya ölmüş bir insanın, meleklerin, ruhların vs alınması demek. Doğrudan Allah'tan istemiyor da rütbesi yüksek olduğuna inandığı bir evliyayı yardıma çağırarak istiyor. Askeriyedeki ast üst ilişkisine benzetebiliriz. Allah'ın astından, yani Allah'ın altında ama kendisinden üstün olduğuna inandığı birini/birine çağrıda bulunmak, yardım istemek. Şirk koşanlar Allah'ı bırakmaz, Allah ile aralarına birini alırlar. Bu ayetleri "Allah'ı bırakıp da" diye çevirmek doğru değildir.
Şirk ayetlerinin nasıl katledildiğini, Ahkaf Suresi 4-5-6. ayetlerini ne hale getirdiklerini yazdığım bu sayfadan okuyabilirsin. Ahkaf Suresi 4-5-6. Ayetlerin Katledilmesi
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
16. Ey Muhammedi De ki: “Şu göklerin ve bu yerin Rabb’i kimdir?” De ki: “Allah’tır!” De ki: “Öyleyse Ondan başka da, kendilerine bile hiçbir yarar ve zarar veremeyen veliler (yardımcılar, dostlar) mi edindiniz?” De ki: “Gözü görmeyen ile gözü gören bir olur mu hiç! Ya da karanlıklar ile aydınlık bir olur mu hiç!” Yoksa Onun yarattığı gibi yaratmış olan ortaklar bulmuşlar da, bu yaratmalar, kendilerince benzeşti mi? De ki: “Allah her şeyi yaratandır ve bir tek ve Kahhâr (pek kahredici, mutlak hükümran) olan da ancak Odur.”
Bayraktar Bayraklı
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah'tır.” De ki: “O'nu bırakıp da kendilerine bile fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?” De ki: “Körle, gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu? Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma onlara göre birbirine benzer mi göründü?” De ki: “Allah her şeyi yaratandır. O, birdir. Karşı durulmaz güç sahibidir.”
Diyanet İşleri
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” “Allah’tır” de. De ki: “O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?” De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah’ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?” De ki: “Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. O, birdir, mutlak hâkimiyet sahibidir.”
Diyanet Vakfı
16. (Resûlüm!) De ki: «Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?» De ki: «Allah'tır.» O halde de ki: «O'nu bırakıp da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?» De ki: «Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?» Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.
Edip Yüksel
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki: "ALLAH" De ki: "O'ndan başka, kendilerine dahi yarar ve zarar veremiyen kimseleri evliyalar mı edindiniz?" De ki: "Hiç körle gören bir olur mu, yahut hiç karanlıkla ışık bir olur mu?" Yoksa ALLAH'ın yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratmalarını birbiriyle mi karıştırdılar? De ki: "ALLAH her şeyin yaratıcısıdır, O Tektir, Egemendir."
Elmalılı Hamdi Yazır
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'dır". De ki: "Allah'dan başkalarını, o kendi kendilerine ne bir fayda, ne de bir zarar verebilenleri dostlar mı ediniyorsunuz?" De ki: "Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Yoksa Allah'a, O'nun gibi yaratan birtakım ortaklar buldular da, bu yaratış kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: "Allah, her şeyi yaratandır. O, birdir. Her şeye üstün ve kahredicidir."
Hakkı Yılmaz
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah’tır.” De ki: “Allah’ın astlarından o kendi kendilerine yarar sağlamaya ve zarar vermeye gücü olmayanları yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar mı ediniyorsunuz?” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu?” Ya da Allah’a, O’nun gibi oluşturan birtakım ortaklar buldular da, bu oluşturma kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: “Allah, her şeyin oluşturucusudur. Ve O, birdir, her şeye üstün ve kahredicidir.”
Hasan Basri Çantay
16. De ki (Habîbim): «Göklerin ve yerin Rabbi kimdir»?. De: «Allahdır». Söyle: «O halde Onu bırakıb da kendilerine bile ne bir fâide, ne bir zarar yapmıya mâlik olmayan bir takım velîler (ma'budlar) mı edindiniz»? Söyle: «Gözü görmeyenlerle gören bir olur mu? Yahud karanlıklarla nur bir olur mu»? Yoksa Allaha Onun yaratdığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: «Allah her şey'i yaratandır. O, birdir. Kâinatın yegâne haakim ve saahibidir».
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
16. (Resûlüm!) “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” de. (Susarlar.) De ki: “Allah’tır.”(O halde) de ki: “O’nun dışında, kendilerine bile bir fayda ve zarar vermeye güçleri yetmeyen birtakım velîler (mâbudlar) mı edindiniz?” Yine de ki: “Kör ile gören veya karanlıklar ile aydınlık bir olur mu?” Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlara benzer mi göründü? De ki: “Her şeyi yaratan ancak Allah’tır. O birdir, mutlak galip ve her şeye hükmedicidir.”
Hayrat Vakfı Meali
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah'dır?” (Hem) de ki: “Öyle ise O'nu bırakıp da kendilerine ne bir fayda ne de bir zarar vermeye sâhib olmayan birtakım dostlar mı edindiniz?” (Hem yine) de ki: “Kör olan ile gören (kâfir olanla îmân eden) bir olur mu? Yâhut karanlıklarla nûr bir midir?” Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi ya ratan ortaklar kıldılar da, kendilerince bu yaratma (Allah'ın yaratmasıyla) bir birine benzer mi oldu? De ki: “Herşeyi hakkıyla yaratan Allah'dır. Ve O, Vâ hid (bir olan)dır, Kahhâr (herşeye kudretiyle mutlak gālib olan)dır.”
Hüseyin Atay
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah'tır.” De ki: “Onu bırakıp kendilerine bile yarar ve zarar veremeyen veliler mi edindiniz?” De ki: “Kör ile gören eşit olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa, Allah'a, Onun gibi yaratması olan ortaklar mı buldular da, yaratmaları birbirine mi benzedi?” De ki: “Her şeyin yaratanı Allah'tır. O tek ve karşı konulamazdır.”
İhsan Eliaçık
16. Sor onlara: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" Cevap ver: "Allah'tır". Sor onlara: "Allah'tan başkalarını, kendilerine bile fayda ve zararı dokunmayanları yâr mı ediniyorsunuz?" Sor onlara: "Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Y oksa Allah'a O'nun gibi yaratan bir takım ortaklar buldular da, bu yaratmaları birbirine mi karıştırdılar. Cevap ver: "Allah, her şeyi yaratandır. O, tektir, karşı konulmaz bir güce sahiptir."
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
16. (Habîbim! O müşriklere soru mâhiyetinde) de ki: “Göklerin ve yer (ler)in Rabbi (yaratıcısı ve yöneticisi) kimdir?” (Rasûlüm! Herkes tarafından bilinen cevabı açıklamak üzere sen) de ki: “Allâh’tır!” (Habîbim! Onları susturmak ve aklın gösterdiği yoldan ne kadar uzaklaştıklarını kendilerine itiraf ettirmek için onlara) de ki: “Yoksa siz (göklerin ve yerin Rabbinin ancak Allâh-u Te`âlâ olduğunu bile bile) hâlâ O’nu bırakıp da (kendi uydurmuş olduğunuz) birtakım (ilâhları) dostlar mı edin(mekte ısrar et)diniz ki, onlar kendilerine (bile) ne hiçbir fayda (sağlama) ya, ne de hiçbir zarar(ı savuşturmay)a sahip olamazlar!” De ki: “Hiç kör (olan ve ibadetin kime yapılacağını bilmeyen müşrik)le, (İlâhın bir olduğu gerçeğini) gören (mümin) bir olur mu? Ya da (kâfirlik ve sapıklık) karanlıklar(ıy)la o (iman ve tevhîd) nur(u) eşit olur mu? Yoksa onlar Allâh’a birtakım ortaklar mı koştular ki, onlar O’nun yaratması gibi yaratmışlardır da, bu yüzden (Allâh-u Te`âlâ’nın ve onların) ya ratma(ları) kendilerine karışmıştır (, bu nedenle de onlar: “İşte bunlar da Allâh gibi yaratmışlardır. Dolayısıyla bunlar da ibadet olunmaya hak kazanmışlardır!” diyebilmişlerdir, böyle bir şey var mıdır)?” (Hayır! Bilakis onlar Yaratan bir yana, yaratılanların bile yapabildikleri şeylere güç yetirmekten âciz olan birtakım putları Allâh’a ortak tanımışlardır.) De ki: “Her şeyin Yaratıcısı ancak Allâh’tır! (İlâhlıkta tek olan) Vâhid de, (her iste diğini herkese zorla da olsa yap tırabilen) Kahhâr da ancak O’dur!”
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" "Allah'tır" de. De ki, "O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?" De ki, "Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah'ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?" De ki: "Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, birdir, mutlak hakimiyet sahibidir."
Mehmet Okuyan
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” (Cevaben de) de ki: “Allah’tır.” De ki: “O’nun peşi sıra kendilerine bile yarar ve zarar verme gücüne sahip olamayan dostlar mı edindiniz!” De ki: “Körle gören bir olur mu hiç! Veya karanlıklarla aydınlık eşit olur mu! Yoksa Allah’a O’nun yarattığı gibi (şeyler) yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlar tarafından birbirine benzer mi göründü!” De ki: “Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, tektir; ezici güç sahibidir.”
Mustafa İslamoğlu
16. Onlara: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” diye sor ve “Allah’tır” cevabını ver! (Şimdi de) de ki: “Ne yani, şimdi siz Allah’ı bırakıp da kendilerine bile bir yarar sağlayamayan ve muhtemel bir zararı önleyemeyen varlıkları yâr ve yardımcı mı atadınız?” İlave et: “Hiç görenle görmeyen bir olur mu? Ya da, karanlıklarla (bir ışık kaynağına sahip olan) aydınlık nasıl bir tutulabilir? Yoksa onlar Allah’a O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar tesbit ettiler de, bu yaratış kendilerine (Allah’ın yaratışından) ayırt edilemeyecek kadar benzer mi göründü?” De ki: “Her şeyin yaratıcısı yalnızca Allah’tır: zira tüm varlığa boyun eğdirecek mutlak otorite sahibi biricik güç sadece O’dur.”
Mustafa Öztürk
16. [Ey Peygamber!] O müşriklere, "Göklerin ve yerin rabbi kimdir?" diye sor, ardından onların da itiraf ettiği gibi, "Allah'tır." de ve ekle: "Peki, o halde nasıl oluyor da Allah'ı bırakıp ne kendilerine herhangi bir faydası dokunan ne de başlarına gelecek bir zararı def etme gücü bulunan varlıkları tanrı olarak kabul edebiliyorsunuz?!" Yine de ki onlara: "Görenle görmeyen bir midir? Karanlık[lar]la aydınlık aynı şey midir?!" Yoksa onlar yaratma hususunda Allah'ın birtakım ortakları olduğunu keşfettiler de, yaratma işinin kime/hangi tanrıya ait olduğu konusunda kafaları mı karıştı?! [Ey Peygamber!] De ki onlara: "Her şeyi yaratan Allah'tır. O tektir, her şeyin üstünde bir güç ve kudret sahibidir.
Ömer Nasuh Bilmen
16. De ki: «Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?» De ki: «Allah’tır.» De ki: «Artık O’ndan başka velîler mi edindiniz ki, kendi nefisleri için bile ne bir menfaate ve ne de bir mazarrata mâlik olamazlar.» De ki: «Hiç kör ile gören müsavî olur mu? Veya zulmetler ile nûr müsavî olur mu?» Yoksa Allah’a öyle ortaklar mı kıldılar ki, onlar da Allah’ın yarattığı gibi yarattılar da artık onlara bir yaratma benzeyişi mi oldu? De ki: «Her şeyin yaratıcısı Allah Teâlâ’dır. Ve O, birdir, kahredicidir.»
Sadık Türkmen
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" "Allah’tır!" de. De ki: "O’nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (veliler) mi edindiniz?" De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah’a; O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah’ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?" De ki: "Herşeyin yaratıcısı Allah’tır. O, birdir/tektir, mutlak hakimiyet sahibidir."
Süleyman Ateş
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allâh!", "O halde, de, O’ndan başka kendilerine dahi bir fayda ve zarar veremeyen veliler mi edindiniz?" De ki: "Körle gören, yahut karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar mı buldular da, (ikisinin) yaratma(sı) onlara, benzer mi göründü? De ki: "Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. O, tektir, kahreden(herşeye üstün gelen)dir."
Süleymaniye Vakfı
16. Onlara: “Göklerin ve yerin Rabbi /Sahibi kimdir?” diye sor ve de ki: "Allah’tır!". Bir de şunu sor: “Allah ile aranıza, kendilerine bile bir fayda sağlamaya ve bir zararı gidermeye de gücü yetmeyen veliler /yakınlar mı koydunuz?” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Yoksa onlar, Allah'ın yaratması gibi yaratan ve yarattıkları, onlara göre, Allah'ın yarattıkları ile benzeşen birilerini bulup da onları mı Allah'a ortak koştular? Onlara de ki: “Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, tektir, her şeyi emri altına almış olandır.”
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
16. (Resûlüm!) De ki: «Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?»De ki: «Allah'tır.» O halde de ki: «O'nun yanısıra da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?» De ki: «Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?» Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki: "Allah." De ki: "O’nun yanında başka evliya mı/destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa Allah’a, tıpkı O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki: "Allah’tır her şeyi yaratan, O’dur Vâhid ve Kahhâr olan."