Diyanet İşleri Meali
ŞUARA SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
3. Ey Muhammed! Mü’min olmuyorlar diye âdeta kendini helâk edeceksin!
4. Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Peygamberimiz (a.s) insanlar inanmıyor diye gerçekten çok üzülmüş. 3. ayet bunu anlatan ayetlerden biri. Allah inanmayan bu insanlara neden mucize göndermediğini İsra 59. ayette söylüyor.
İSRA SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
59. (Müşriklerin senden istediği) mucizeleri[1*] göndermekten bizi alıkoyan tek şey, öncekilerin onlar karşısında yalana sarılmalarıdır[2*]. Semûd’a, gerçeği gösteren ayet /mucize olarak bir dişi deve vermiştik ama ona karşı yanlış yapmışlardı[3*]. Biz mucizeleri sadece korkutmak için göndeririz.
[1*] “Ayetleri görmezlikte direnenler (kafirler) derler ki “Ona Rabbinden bir mucize (ayet) indirilseydi ya!” Sen sadece uyarıcısın. Her toplulukta doğru yolu gösteren biri vardır.” (Ra’d 13/7)
[2*] Şuara 26/153-158
Geçmiş kavimler mucizelere inanmadığı için Allah Mekkelilerin de inanmayacağına karar verip mucize göndermemiş. Hatta peygamberimize "gücün yetiyorsa bir mucize getir" diye ayet indirmiş.
ENAM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
35. Onların yüz çevirmeleri sana ağır mı geliyor! Öyleyse hadi bakalım, gücün yetiyorsa yer altına inen bir delik veya göğe doğru bir merdiven bul da onlara bir mucize getir. Tercihi (insanlara bırakmayıp) Allah yapsaydı elbette onları doğru yolda toplardı. O halde sakın cahillik edenlerden olma!
Allah alttaki ayetlerde mucize isteyenlere Kur'an'ın yeterli olduğunu söylüyor.
ANKEBUT SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
50. “Ona Sahibinden mucizeler indirilseydi ya!” derler. De ki: “Mucizeler sadece Allah katındadır. Ben açıkça uyarıda bulunan bir kişiyim; o kadar.”
51. Anlaşılır bir şekilde okunan bu Kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? İnanan bir topluluk için bu bir ikram ve doğru bilgidir.
Kur'an'ı Kerim her türlü yeterli bir kitap olduğu için Allah mucize göndermeye gerek görmemiş. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
ŞUARA SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
3. İnanmayacaklar diye neredeyse kendini yiyip bitireceksin.
4. Farklı tercihte bulunsak gökten üzerlerine bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Allah'ın peygamberimize neden mucizeler vermediğinin detaylarını bu sayfadan görebilirsin. Peygamberimize Atfedilen Mucizeler
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
4. Biz dileyecek olsak, üzerlerine gökten (kendilerini imana zorlayacak) bir mucize (bir belâ) göndeririz; o zaman boyunları ona eğik kalır.
Bayraktar Bayraklı
4. Dilersek onlara gökten bir mucize indiririz de mecbur kalıp boyun eğerler.
Diyanet İşleri
4. Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Diyanet Vakfı
4. Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
Edip Yüksel
4. Dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
4. Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır.
Hakkı Yılmaz
4. Eğer Biz dilersek, Hıcr 90o yemincilere indirdiğimiz şey gibi 4onlara gökten bir alâmet [gösterge; ışın, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de onların boyunları, ona boyun eğenler oluverirdi.
Hasan Basri Çantay
4. Eğer dilersek biz onların tepesine gökden bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğilekalır.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
4. Biz istesek, (inkârcıların) üzerlerine gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğerler (toptan inanırlar ama bunu istemedik).
Hayrat Vakfı Meali
4. Dilesek, onlara gökten bir mu`cize indiririz de boyunları ona eğilip kalanlar (olarak inanmaya mecbûr) olurlar.
Hüseyin Atay
4. Biz dilesek, onlara gökten bir belge indiririz de ona boyunları eğik kalırlar.
İhsan Eliaçık
4. İstesek üzerlerine gökten öyle bir mucize indiririz ki inanmaktan başka çareleri kalmaz.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
4. (Kâfirleri zorla inandırmak) isteseydik üzerlerine gökten bir âyet indirirdik de, (imana mecbur bırakan o bela karşısında) boyunları ona eğilenler oluverirdi/toplulukları/önderleri (bile) ona boyun eğenlere dönüşüverirdi.
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
4. Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar
Mehmet Okuyan
4. Dilesek, üzerlerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de ona boyunları eğik kalır.
Mustafa İslamoğlu
4. Eğer tercih etseydik onlara semadan öyle bir kudret delili indirirdik ki, onun karşısında (mecburen) boyun büker, baş eğerlerdi.
Mustafa Öztürk
4. Şayet biz dileseydik onlara gökten öyle müthiş bir mucize indiıirdik ki, o zaman hepsi ona boyun eğmek zorunda kalıp imana gelirdi. [Ama biz, insanoğlu zorla değil hür iradesiyle imana gelsin istedik; dolayısıyla zoraki iman ettirme yolunu seçmedik)
Ömer Nasuh Bilmen
4. Eğer dileyecek olsak üzerlerine gökten bir âyet indiririz de artık ona boyunları eğili kalmış olurlar.
Sadık Türkmen
4. Eğer dileseydik; üzerlerine gökyüzünden bir mucize indirirdik de, (mecburen/zorla) eğilerek ona boyunları bükülür kalırdı!
Süleyman Ateş
4. Dilesek onların üzerine gökten bir mu’cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).
Süleymaniye Vakfı
4. Farklı tercihte bulunsak gökten üzerlerine bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
4. Biz gerekli görseydik, onlara gökten bir mucize inidirirdik de ona boyun eğip kalırlardı
Yaşar Nuri Öztürk
4. Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.