Ayetler

Yunus 74. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

YUNUS SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

71. Onlara Nûh’un kıssasını da oku! O, kavmine şöyle demişti: "Ey kavmim! Eğer benim aranızda bulunmam ve Allah’ın âyetlerini bildirmem zorunuza gidiyorsa, bilin ki ben yalnız Allah’a dayanıp güveniyorum; siz de ortaklarınızı toplayıp ne yapacağınızı kararlaştırın, yapacağınız iş içinizde niyet olarak kalmasın ve bana mühlet de vermeden yapacağınızı yapın.

72. Şayet yüz çevirirseniz, zaten benim sizden bir karşılık beklediğim yok; benim mükâfatımı ancak Allah verir. Bana (Allah’a) teslimiyet içinde olanlardan biri olmam emredildi."

73. Yine de onu yalancılıkla itham ettiler. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık, âyetlerimizi yalan sayanları ise suda boğduk; yerlerine bunları geçirdik. İşte gör, o uyarılanların sonu nice oldu!

74. Onun ardından da birçok peygamberi kendi topluluklarına gönderdik; onlara açık kanıtlar getirdiler. Fakat onlar daha önce (atalarının da) yalan saydıklarına bir türlü inanmak istemediler. Sınırı aşanların kalplerini işte biz böyle mühürleriz.

Nuh Kavminden Sonra Ad Kavmi Geldi

Allah 66. ayette Nuh (a.s) peygamberden sonra pek çok peygamber gönderdiğini söylüyor. Bunları ayetlerde geçmiş kavimlerin kıssaları şeklinde okuyoruz. Ad, Semud, Hud, Lut vs geçmiş kavimleri anlatan ayetlerde Diyanet'in mealinde koyu belirttiğim gibi Allah kimsenin kalbinin mühürlenmesinden bahsetmiyor. Kafirlerdeki sorun şu; anlayacak kalpleri var, kulakları duyuyor, gözleri görüyor ama düşünmüyorlar. İman etmeye yanaşmıyorlar. Allah da onların bu tavrını onlara geri çeviriyor. Allah kafirlerin bilerek, özellikle anlamasınlar diye veya anlamadılar diye kalplerini mühürleyecek olursa bu sefer tevbe etme imkanı kalmaz. Halbuki son nefesten bir müddet önceye kadar tevbe yolu açıktır. Kafir örten demek. Bunun örneğini Firavun'da görüyoruz. Yunus 90. ayette Firavun boğulurken şöyle diyor; Nihayet boğulmak üzere iken, “İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilâh olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım” dedi. Firavun ölümü gördüğünde örttüğü imanını ortaya çıkardı "ben de inandım" dedi. Allah bir sonraki ayette "Şimdi mi?!" diyor. Demek ki Allah Firavun'unun kalbini kulağını mühürlememiş. İşine gelmediği için iman etmiyormuş. Kafirleri anlatan örnektir bu.

Kafirleri Yoldan Çıkaran Diğer Kafirlerdir

Alt tarafta kafirlerin cehennemde yaşayacağı pişmanlığa örnek ayetlerden bir blok var. Eğer Allah kafirlerin kalbini mühürleseydi böyle konuşmazlardı. Kendilerini yoldan çıkaranların kim olduklarını itiraf edecekler.

ŞUARA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

88. O GÜN mal ve oğullar fayda vermez.

89. Ancak, Allah’a temiz bir kalp ile gelenler başka!”

90. Cennet muttakilere yaklaştırılır.

91. Cehennem azgınlara apaçık gösterilir.

92. Onlara şöyle denir: “Kulluk edip durduklarınız nerede?

93. Hani Allah ile aranıza koyduklarınız? Size yardım edebiliyorlar veya kendileri yardım görüyorlar mı?”

94. Oraya tepetaklak atılırlar. Onlar ve azgınlar...

95. Ve İblisin bütün askerleri/taraftarları da...

96. Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:

97. “Allah’a yemin olsun biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.

98. Biz o zaman sizi âlemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk!

99. Bizi yoldan çıkaranlar, şu günahkârlardan başkası değildir.

100. Artık bizim şefaatçilerimiz yoktur.

101. Sıcak, candan bir dostumuz da yoktur!

102. Şâyet bizim için bir imkân/dönüş daha olsa da, inananlardan olsak.”

103. ŞÜPHESİZ bunda bir ibret vardır. Ancak onların birçoğu inanmıyor.

104. Şüphesiz O Rabbin; üstün olandır, merhametlidir.

Yunus 74. ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

YUNUS SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

74. Sonra Nuh’un ardından birçok elçiyi kendi halkına gönderdik. Onlara açık belgeler getirdiler. Ama önceden yalan saydıklarına inanmaya yanaşmadılar. Sınırları aşanların kalpleri üzerinde işte böyle bir yapı oluştururuz.

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    74. Sonra Nûh’un ardından birçok Allah’ın Elçilerini kendi halklarına gönderdik. İşte onlar da kendi halklarına açık deliller (mucizeler) getirdiler; ancak o halklar, (peygamberler kendilerine gelmeden önce yalanladıkları şeye, bâtılı gelenek haline getirdikleri için) iman edecek değillerdi. İşte Biz, haddi aşanların kalplerini böyle (sanki) mühürleriz.

  2. Bayraktar Bayraklı

    74. Sonra Nûh`un ardından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara mucizeler getirdiler. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte, haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz.

  3. Diyanet İşleri

    74. Onun ardından da birçok peygamberi kendi topluluklarına gönderdik; onlara açık kanıtlar getirdiler. Fakat onlar daha önce (atalarının da) yalan saydıklarına bir türlü inanmak istemediler. Sınırı aşanların kalplerini işte biz böyle mühürleriz.

  4. Diyanet Vakfı

    74. Sonra onun arkasından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara mucizeler getirdiler. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz.

  5. Edip Yüksel

    74. Sonra onun ardından, elçiler gönderdik, halklarına apaçık deliller getirdiler. Geçmişte yalanlamış bulundukları gerçekleri onaylayacak değillerdi. Azgınların kalplerini böyle damgalarız.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    74. Sonra onun arkasından birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik. Onlara açık mucizelerle geldiler. Fakat onlar bir defa yalan dediklerine sonuna kadar bir türlü inanmadılar. İşte biz, haddi aşanların kalblerini böyle mühürleriz.

  7. Hakkı Yılmaz

    74. Sonra onun ardından kendi toplumlarına elçiler gönderdik de onlar, onlara apaçık belgeler getirdiler. Ama daha önce onu yalanlamaları nedeniyle inanmadılar. İşte Biz, sınırı aşanların kalplerini böyle damgalarız/mühürleriz.

  8. Hasan Basri Çantay

    74. Sonra onun arkasından kendi kavmlerine (bir çok) peygamberler gönderdik de bunlar, onlara (da’valarını isbat eden) apaçık mu’cizeler getirdiler. Fakat önceden (hakkı) yalan say (mıya alış) dıkları için, (kaabil değil) inanmadılar. İşte haddi aşanların gönülleri üzerine biz böyle mühür basarız!

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    74. Sonra onun ardından, (birçok) peygamberi kendi kavimlerine gönderdik. (Bunlar da) onlara apaçık âyet (delil ve mucize)ler getirdiler. Ama berikiler, daha önce yalan saydıkları şeye bir türlü inanmıyorlardı. İşte sürekli haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    74. Ve sonra onun ardından her birini kendi toplumlarına olmak üzere başka elçiler gönderdik. Öyle ki, onlar da hakkın apaçık delillerini ortaya koydular. Fakat onlar, bir kere yalan saymış oldukları şeye, sonradan bir türlü inanmak istemediler. Haddi aşanların kalplerini işte biz böyle mühürleriz.

  11. Hüseyin Atay

    74. Onun ardından, birçok elçiyi uluslarına gönderdik de onlara açık belgeler getirdiler. Önceden yalanlamış oldukları şeye inanacak değillerdi. Aşırı gidenlerin gönüllerini böylece mühürleriz

  12. İhsan Eliaçık

    74. Sonra onun arkasından birçok peygamberi halklarına gönderdik.Onları apaçık sözlerle uyanmaya çağırdılar. Fakat bir kere yalanlamış oldukları şeye daha sonra bir türlü inanmak istemediler. Sınırları çiğneyip geçenlerin kalplerini işte böyle mühürleriz.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    74. Sonra onun ardından çok değerli nice peygamberleri kavimlerine gönderdik de, kendileri onlara (doğruluklarına delâlet eden) pek açık mucizeler getirdiler. Ama onlar (nice mucizeler gördükten sonra bile) daha önce (mûcizeler görmemişken) kendisini yalanlamış oldukları o şeye aslâ inanır olmadılar. İşte Biz (kâfirlik ve inatçılıkta) haddi aşan o kişilerin kalpleri üzerine böylece (muhkem ve sağlam bir) mühür basarız.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    74. Sonra, onun ardından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara apaçık mucizeler getirdiler. Fakat onlar önceden yalanlamakta oldukları şeye inanacak değillerdi. İşte biz haddi aşanların kalplerini böylece mühürleriz.

  15. Mehmet Okuyan

    74. Sonra onun arkasından elçileri kendi toplumlarına göndermiştik. Onlara deliller getirmişlerdi. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz.

  16. Mustafa İslamoğlu

    74. SONRA onun izinden, her birini kendi toplumlarına olmak üzere (daha başka) elçiler de gönderdik. Ve onlar hakikatin apaçık belgeleriyle geldiler; fakat berikiler bir kez yalanlamış bulundukları hakikate inanmamakta sonuna kadar direndiler: Biz haddi aşanların kalplerini, işte böyle mühürlüyoruz!

  17. Mustafa Öztürk

    74. Biz Nuh'tan sonra [Ad, Semfud gibi] başka kavimlere de kendi içlerinden peygamberler gönderdik. O peygamberler kendi kavimlerine nice ayetler, mucizeler getirdiler. Ama onlar da [tıpkı Nuh kavmi gibi] hakikati en başından inkar ettikleri için bir türlü imana gelmediler. İşte biz geçmişte kafirlerin kalplerini nasıl mühürlediysek, haddi aşıp azgınlaşan bu müşriklerin kalplerini de aynı şekilde mühürleriz.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    74. Sonra onu müteakip kavimlerine peygamberler gönderdik. Onlara beyyineler ile geldiler. Onlar ise evvelce tekzîp etmiş oldukları şeylere imân eder olmadılar. İşte haddi tecavüz edenlerin kalpleri üzerine böylece mühürleriz.

  19. Sadık Türkmen

    74. Ve sonra onun ardından, kavimlerine bir çok elçiler gönderdik. Onlara apaçık belgeler/mucizeler getirdiler. Önceden yalanlamış oldukları şeye bir türlü inanmıyorlardı. Bu nedenle; haddi aşanlar duygusal zekâlarını/kalplerini işletmiyorlar.

  20. Süleyman Ateş

    74. Sonra onun ardından bir çok elçileri kavimlerine gönderdik; onlara; belgeler getirdiler. (Fakat onlar) önce yalanlamış oldukları şeye bir türlü inanmıyorlardı. İşte haddi aşanların kalblerini böyle mühürleriz.

  21. Süleymaniye Vakfı

    74. Sonra Nuh’un ardından birçok elçiyi kendi halkına gönderdik. Onlara açık belgeler getirdiler. Ama önceden yalan saydıklarına inanmaya yanaşmadılar. Sınırları aşanların kalpleri üzerinde işte böyle bir yapı oluştururuz.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    74. (Biz nuh’tan) sonra onun ardından bir çok elçileri kavimlerine gönderdik; onlara belgeler getirdiler. Ama onlarda (tıpkı nuh kavmi gibi) hakikatı en başından inkar ettikleri için bir türlü imana gelmediler. Sanki haddi aşanların kalblerini mühürledik de. (direniyorlar).

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    74. Nûh’un ardından birçok resulleri daha toplumlarına gönderdik. Onlara açık seçik kanıtlar getirdiler. Ama onlar daha önceden yalanladıkları şeye bir türlü inanmadılar. Azgınlığa sapanların kalplerini biz, işte böyle mühürleriz.